Gebelik hem psikolojik hem de fizyolojik olarak oldukça hassas bir periyoddur. Sağlıklı bir gebelik geçirmek tüm annelerin vazgeçilmez arzusudur. Bu dönemi sağlıklı atlatabilmek ve bebeğinizi sağlıklı bir şekilde kucağınıza alabilmek için bazı unsurlara dikkat etmeniz gerekmektedir.
Balık her dönemde tüketmenizi istediğimiz bebeğin beyin gelişimi için elzem olan omega 3 yağ asitlerinden zengin bir besindir. Geçmişte balık önerisi yaparken yiyebildiğiniz kadar balık yiyin diyebiliyorduk. Fakat şu anda diyemiyoruz. Nedeni ise civa gibi bazı zararlı toksik etmenlerden şüphe etmemiz. Kirli denizlerde özellikle büyük deniz balıklarında bulunan metil civa gibi ağır metaller plasenta ve anne sütünden bebeğe geçebilir, bu ağır metaller bebeğin sinir sisteminin gelişimini olumsuz etkileyebilmektedir. Çocuklarda düşük dozda maruz kalındığında dahi sinir siteminde gelişim geriliği, öğrenme ve hafıza problemlerine yol açabilir. Yüksek civa içeren balıklardan uzak durmalısınız. Yüzeyde yaşayan ve civa maruziyeti daha düşük olan hamsi, istavrit, palamut, uskumru, levrek, alabalık, çiftlik somonu tercih edilmeli; derinlerde yaşayan ve civa içeriği daha yüksek olabilecek midye gibi kabuklu deniz ürünleri, kalkan ve kılıç balığı gibi balıklar tercih edilmemelidir. Haftada 180-360 g yağlı balık tüketimi önerilir. Konserve ton balığı zorda kalmadıkça tüketilmemelidir, tüketilirse haftada 180 g’dan az olmalıdır.
Gebelik döneminde bağışıklık sistemi baskılandığı için gebe kadınlar besin kaynaklı hastalıklara karşı daha duyarlıdır. Çiğ ya da az pişmiş et ve ürünleri, dondurup çözdürme işlemleri tekrarlanmış besinler tüketilmemelidir. Salmonella üretmesi riski nedeniyle gebe kadınlar çiğ yumurta içeren besinleri tüketmemelidir. Çiğ sütten yapılmış taze peynirler, iyi pişirilmemiş yumurta, pastörize edilmemiş süt, çiğ etten yapılmış yiyecekler, salam, hindi füme, sucuk gibi soğuk etler tüketilmemelidir.
A vitamini ve bakır alımının fazlalığını önlemek için organ etleri, gebe kadınlarda haftada bir kereden fazla tüketilmemelidir. Ayrıca güvenilir, iyi pişirilmiş etlerin tercih edilmesi çok önemlidir.
Tarım ürünlerindeki zararlı olabilecek kalıntıları uzaklaştırmak için sebze ve meyveler tüketilmeden önce çok iyi yıkanmalıdır. En iyi yıkama şekli; su dolu bir kapta 5-10 dakika bekletmek, bu işlemi birkaç kez tekrarlamak ve sonra çeşme altında bol suda yıkamaktır.
Gebelikte güvenli kafein alımı günlük 200 mg olarak belirlenmiştir. Yüksek kafein alımı düşükler ve bebeğin düşük doğum ağırlığı ile doğmasıyla ilişkilendirilir. Bir fincan türk kahvesi 60 mg, 1 küçük kupa siyah çay 32 mg, 1 küçük kupa filtre kahve 100-145 mg, 30 gram sütlü çikolata 7 mg, 30 gram bitter çikolata 13-26 mg kafein içermektedir.
Gebelikte zencefil, portakal kabuğu, ahududu yaprağı, nane yaprağı, kuşburnu gibi bitki çaylarının günlük 2-3 kupa tüketimi önerilirken; sinameki, yeşil çay, kekik, papatya, yarpuz, dut, defne, hatmi çiçeği, hindiba çaylarının tüketimi önerilmemektedir. İçeriği bilinmeyen karışım çaylardan da uzak durulmalıdır.
Yapay tatlandırıcı ve katkı maddeleri bebeğe olumsuz etki yapabileceğinden katkılı madde kullanımından kaçınılmalıdır. Gebelik sırasında abur cubur dediğimiz işlenmiş gıdaları almak aşırı kilo alma, gestasyonel diyabet ve komplikasyon riskinizi artırır. Tüketmekten kaçınılmalıdır. Aşırı tuzlu besinler tüketilmemelidir.
Sigara ve alkol kesinlikle kullanılmamalıdır. Küçük bir miktar bile bebeğinizin beyin gelişimini olumsuz etkileyebilir. Sigara içilen ortamlardan uzak durulmalıdır.
Gebelikte bireysel problemler çıkabileceğinden ötürü bazı besinlere karşı hassasiyet oluşabilir. Doktorunuz ve diyetisyeniniz ile iletişim halinde olmanız size fayda sağlayacaktır. Sağlıklı günler dilerim.
Kaynak: Doktor Sitesi