Kategoriler
Sağlık

Neden yağlanıyoruz ?

Bugün çoğu kişinin problemi haline gelen yağlanmadan bahsedelim.

Neden yağlanıyoruz ?

Vücudun yağları depolaması için yani yağlanma için iki önemli uyaran var. Bunlar kan şekeri ve insülin düzeylerinin yüksek olması.

Bu değerler neden yükselir ?

Karbonhidrat ve protein açısından zengin beslenme bu değerlerin yüksek olmasına neden olur. Sık sık beslenmek de bu nedenler arasındadır.

Bu değerler yağlanmaya nasıl etki ediyor ?

Kan şekeri ve insülin değerlerinin yüksek olmasının nedeni vücuda alınan KARBONHİDRAT ve PROTEİNden kaynaklanıyor. Bu değerler yüksek olunca vücut enerji kaynağı olarak karbonhidratları kullanmak ister ve yağları depolar. Çünkü zaten fazla miktarda karbonhidrat tüketilmiş vücut ilk önce bunları enerji olarak kullanır yağları ise depolar. Depolanan yağlarda yağlanma olarak bize geri döner.

İşte yağlanmanın özü bu. Neden yağlandığınızı artık biliyorsunuz.

Yağlanmayı önlemek için ne yapmalıyız ?

Yağlanma için iki önemli uyaran olduğundan ve bu uyarıların kan şekeri ve insülin düzeylerinin yüksek olması olduğundan yukarıda bahsettim. O zaman yağlanmayı önlemek için bu uyaranları düşürmemiz gerekiyor. Bu değerlerin neden yükseldiğinden de yukarıda bahsettim. Karbonhidrat ve protein açısından zengin beslenme ve sık sık beslenme en önemli iki neden.

O zaman biz ne yapacağız ? Yükselmesine neden olan şeylerin tam tersini yapacağız.

Karbonhidratı olabildiğince hayatımızdan çıkaracağız, almamız gerektiğini kadar protein alacağız. Ve bu ikisi yerine sağlıklı yağları hayatımıza ekleyeceğiz. Sık sık yemeyeceğiz, ara öğün mantığından uzaklaşacağız, öğün aralarını uzatacağız. Düzenli oruç tutacağız.

Bunlar aklınıza bir şey getirdi mi ?

Ketojenik beslenme ve Intermittent Fasting. Aklın yolu birdir.

Kaynak: Doktor Sitesi

Kategoriler
Sağlık

Migren

Migren yüzyıllardan beri bilinen beraberinde birçok şikayetin eşlik ettiği baş ağrısı hastalığıdır. Dünyada tahminen 1 milyar insanı etkilemekte olduğu bilinmekte ve bu da onu en sık görülen 3. Hastalık yapmaktadır. Kadınlarda erkeklere göre 2 kat fazla görüldüğü bilinmektedir.

Yakın zamanda yapılan bir çalışmada migren atağı geçiren kişilerde en az bir beslenme kaynaklı tetikleyici olduğu tespit edilmiştir. En önemli migren tetikleyicinin ise “açlık” olduğu tespit edilmiştir. Öğünler arasındaki uzun süreler migren ataklarını tetikleyebilir veya düşük kan şekeri seviyeleri nedeniyle baş ağrılarının daha şiddetli olmasına neden olabilir. Öğünler arasındaki süre arttıkça baş ağrısı geliştirme riski artar. Migren hastaları küçük ve sık öğünler için zaman ayırmalıdır.

Beslenme migreni tamamen tedavi edemese de migren ataklarının sıklığını ve şiddetini azaltmada çok büyük rol oynar.

Evrensel migren tetikleyicisi diye bir şey yoktur ama bazı insanlarda migren ataklarına neden olabilecek bazı yaygın tetikleyiciler vardır. Bunlara örnek olarak;

  • Kafein (Günde 100 m kafein yanı 1 kupa kahve tüketimine izin verilirken sık sık migren ağrısı çeken kişiler kahveyi ve diğer kafein içeren gıdaları hayatlarından çıkarmalıdır.)
  • Yapay tatlandırıcılar (özellikle aspartam)
  • Olgunlaştırılmış peynirler
  • Alkol
  • Çikolata
  • Mono sodyum glutamat içeren gıdalar. (Hazır paketli ürünlerin çoğu)
  • Şarküteri et ürünleri
  • Turşu ve fermente gıdalar

Migren ataklarını yatıştırabilecek öneriler arasında ise;

  • Aç kalmamak (oruç tutmak, aralıklı oruç uygulamamak)
  • Bol uyumak
  • Magnezyumdan zengin besinler (Koyu yeşil yapraklı sebzeler, avokado, muz vb.)
  • Omega-3 zengini besinler veya takviye kullanımı (somon, uskumru gibi yağlı balıklar, keten tohumu, ceviz)
  • Bol su tüketmek
  • Televizyon, bilgisayar veya diğer ekranları kullanırken sık sık “ekran araları” almak

Kaynak: Doktor Sitesi