Kategoriler
Sağlık

Tiroid hastalarında beslenme

Tiroid, boynun ön tarafında ve iki yanına yerleşmiş kelebeğe benzeyen bir endorin bir bez aslında. Kendisine enerji metabolizmasının orkestra şefidir de diyebiliriz. Tiroid bezinin bunun dışında da çok fazla görevi var:

🔸Anne karnında fetüsün gelişimi ve bebeklerde zeka gelişiminde çok önemli bir rolü var
🔸Çocuklarda büyüme, zeka gelişimi
🔸Vücut ısısının düzenlenmesi
🔸Yağ ve karbonhidrat metabolizmalarının düzenlenmesi
🔸Vücudun hemen hemen tüm hücrelerinde enzim, yapısal ve taşıyıcı proteinler ile diger maddelerin sentezinin artışı gibi kilit görevlerde yer alır

Bu yüzden tiroidin hızlı çalışması (hipertiroidi), yavaş çalışması (hipotiroidi), iltihaplanması (tiroidit), büyümesi (guatr), haşimato ya da kanserleşmesi gibi hastalıklar vücutta büyük değişimlere sebep olur.

Peki orkestra şefi olan tiroidin işini doğru yapabilmesi için nelere ihtiyacı vardır?

▫️İyot
▫️Selenyum,
▫️Çinko
▫️B12 vitamini
▫️Demir
▫️D vitamini
▫️A vitamini
▫️E vitamini
▫️C vitamin
▫️Protein (tirozin )
▫️B2 vitamini
▫️Myoinositol
▫️Glutatyon

Ve tabi ki tiroid hormon üretimini engelleyen faktörleri de atlamamak gerek:

♦️Otoimmün hastalıklar
♦️Kronik stres
♦️Bağırsak geçirgenliği (leaky gut)
♦️Vitamin, mineral eksiklikleri
♦️Enfeksiyon
♦️Radyasyon ve bazi ilaçlar
♦️Flor, brom, klor
♦️Civa, kadmiyum, kursun
♦️Travma
♦️Toksinler, pestisidler

Kaynak: Doktor Sitesi

Kategoriler
Sağlık

Tiroid hastaları nasıl zayıflar?

Tiroid bezi boyunun ortasında Adem elması olarak adlandırılan kıkırdağın altında bulunan en önemli endokrin bezlerden biridir. İki kanattan oluştuğu için yapısı kelebeğe benzetilen 15-20 gram ağırlığındaki bir bezdir. Vücut fonksiyonlarının düzenleyicisi olarak da bilenen tiroid bezleri özellikle büyüme ve gelişmede etkilidirler. Tiroid bezinde tiroksin (T4) ve tiriiyodotironin (T3) olmak üzere 2 hormon salgılanır. Bu hormonların salgılanması ise iyot minerali sayesinde olur. Salgılanan bu hormonlar vücut enerjisinin kullanılmasında, protein üretilmesinde ve diğer hormon duyarlılıklarının sağlanmasında görevlidirler. T3 ve T4 hormonları aynı zamanda metabolik süreçleri etkiler ve metabolizma hızını da kontrol ederler.

Tiroid hormonları yetersiz çalışıyorsa metabolizma daha yavaş çalışır; bu yüzden enerji harcaması da daha az olur. Bu durum özellikle kilo artışını beraberinde getirir. Düzenli beslenildiğinde ve ideal kaloride diyet planı uygulandığında kilo kaybı da gerçekleşir. Tiroid hastaları nasıl zayıflar sorusunun ilk cevabı: en önemli etken fiziksel aktivite artışıdır. Haftanın 3-4 gününde yapılan 30-40 dakikalık tempolu yürüyüşler metabolizmayı hızlandırır ve kilo kaybını kolaylaştırır.

Tiroid hastaları nasıl zayıflar sorusunun ikinci cevabı: diyet listesinde bulunması ve daha az tercih edilmesi gereken besinler vardır.

Yapılan araştırmalarda soya kaynaklarında bulunan fito-estrojenlerin tiroid hormonlarını üreten bir enzimin çalışmasını baskılayabileceği görülmüştür. Soya fasulyesi ve soya ürünlerinin tüketilmesi önerilmez.
Aynı zamanda soya takviyeleri tüketen kadınlarda hipotiroidizm görülme riskinin de 3 kat daha yüksek olduğu görülmüştür.
İyot tüketimi hipotiroidizm hastaları için önemlidir. Bu hastaların iyot kaynaklarını daha fazla tercih edebilirler.

Yaban mersini, domates, biber, maydanoz, greyfurt, portakal, semizotu gibi antioksidandan zengin sebze ve meyveler tiroid bezi ve bağışıklık sistemi sağlığına yararlı olur.

Kaynak: Doktor Sitesi

Kategoriler
Sağlık

Glutensiz diyet uygulaması hashimoto tiroiditi olan kadınlarda tiroid fonksiyon değerlerini etkiler mi?

Kronik otoimmün tiroid hastalığı; Hashimoto tiroiditi (HT), en yaygın otoimmün tiroid patolojilerinden biridir ve çoğunlukla kadınlarda görülmektedir. Dünya nüfusunun %5’inin kronik lenfositik tiroidit olarak da bilinen Hashimoto hastalığından muzdarip olduğu tahmin edilmektedir.

Genetik bir kusur veya T lenfositlerinin aktivitesindeki azalma, proinflamatuar sitokinlerin artışına neden olarak, immuntolerans sitokinlerini azaltır. B Lenfositleri tiroid antijenlerine yönelik dokuya özgü antikorlar üretir : Anti TPO ve Anti TG. Bunun sonucunda ultrason tiroid bezi görüntüsü değişime uğrar. Bradikardi, deri altı yağ dokusunun artışı, anemi, B12 eksikliği, Demir eksikliği , konstipasyon, üreme yeteneğinin azalması, ruh halinin sık değişime uğraması, kronik yorgunluk, kilo artışı, saç dökülmesi, konsantrasyon bozukluğu gerçekleşir.

Hashimoto tiroiditinin çölyak tanısı alan her 5 kişiden 1’inde, Tip 1 Diyabet tanısı alanların %17’sinden fazlasında, Polikistik over sendromu olan kadınların %70’inde bulunduğu saptanmıştır.

Tiroid hastalıkları sıklıkla disbiyozis ile ilişkilidir. Disbiyozis ile birlikte bağırsak geçirgenliği artmakta, enflamasyon şiddetlenmektedir.

Glutensiz diyetler; gluten kaynağı olan tahılları, her türlü buğday, arpa, çavdar ve yulafı (yulaf genellikle diğer tahıllarla kontamine olabilmektedir) diyetten çıkarmaktadır. Glutensiz bir diyet esas olarak doğal olarak glutensiz ürünlerden, yani meyve, sebze, et, balık, baklagiller, kuruyemişler, süt ürünleri ve yumurtalardan oluşur.

Bazı çalışmalar, glutensiz bir diyetin, otoimmün sürecin uzun süreli glutensiz diyet yapan hastaların 15 yıla kadar takipte %50 daha az otoimmün hastalık geliştirdiğini göstermiştir.

Glutensiz bir diyetin anti-tiroid antikorlarının konsantrasyonu ile ilişkili olan anti-doku transglutaminaz antikorlarının konsantrasyonunu azalttığı, böylelikle azalmanın tiroid otoimmünizasyonunun azaltılmasına katkıda bulunabileceği gösterilmektedir. Hastaların, gluteni diyetlerinden çıkarmak, semptomlarını, özellikle de sindirim sistemi ile ilgili semptomları azalttığı bildirilmiştir.

Hashimoto tiroiditinin etiyolojisi tam olarak açıklanamamış kabul edilmekle beraber, bu hastalığa uygun bir beslenme modeli henüz ortaya koyulmamıştır. Genetik olarak Hashimoto tiroiditine yatkın olan bireylerde çevresel faktörlerin hastalığı ortaya çıkarması mümkündür. Beslenme alışkanlıklarının bu durumu tetikleyebilir bir noktada olması kaçınılmazdır.

Bazı Araştırmacılar Hashimoto tiroiditi hastalığı olan bireylerin diyet protokolü olan (Diet4Hashi) yayınladılar. Bazı çalışmalar, fazla hayvansal yağ ve tereyağı tüketiminin, TPOAb ve/veya TgAb’ye karşı antikor geliştirme riski ile ilişkili olduğunu, sebze, kuru meyve, kuruyemiş ve müsli açısından zengin bir diyetin bu riski azalttığını göstermiştir. Mevcut bulgulara göre, antioksidan özelliklerinden dolayı koruyucu bir etkiye sahip olduğu için Akdeniz diyeti Hashimoto Tiroiditi hastaları için en etkili olan modeldir.

Hashimoto hastalıgında immunmodülatör olarak diyete yulaf eklenmesi ile insülin – glikoz metabolizması düzenlenebilmektedir. Yulafın bileşimindeki beta glukan önemli rol oynayabilmektedir.

Tiroid hormonları büyümeyi, metabolizmayı, vücut gelişimini kontrol eder ve yapısal proteinlerin, enzimlerin ve diğer hormonların üretiminde yer alır. Tiroid hastalığı olan bireylerin çoğu, normal vücut ağırlığını korumada sorunlar yaşar ve sağlıklı bireylerden daha yüksek vücut kitle indeksine ve bel çevresine sahiptir. Tiroid hastalıklarına sahip bireylerin beslenme ve yaşam tarzı değişikliklerini hayat boyu sürdürmeleri önemle tavsiye edilmektedir.

Uzman Diyetisyen Elif Melek Avci Dursun

Kaynak: Doktor Sitesi