Kategoriler
Sağlık

Tiroid hastaları nasıl zayıflar?

Tiroid bezi boyunun ortasında Adem elması olarak adlandırılan kıkırdağın altında bulunan en önemli endokrin bezlerden biridir. İki kanattan oluştuğu için yapısı kelebeğe benzetilen 15-20 gram ağırlığındaki bir bezdir. Vücut fonksiyonlarının düzenleyicisi olarak da bilenen tiroid bezleri özellikle büyüme ve gelişmede etkilidirler. Tiroid bezinde tiroksin (T4) ve tiriiyodotironin (T3) olmak üzere 2 hormon salgılanır. Bu hormonların salgılanması ise iyot minerali sayesinde olur. Salgılanan bu hormonlar vücut enerjisinin kullanılmasında, protein üretilmesinde ve diğer hormon duyarlılıklarının sağlanmasında görevlidirler. T3 ve T4 hormonları aynı zamanda metabolik süreçleri etkiler ve metabolizma hızını da kontrol ederler.

Tiroid hormonları yetersiz çalışıyorsa metabolizma daha yavaş çalışır; bu yüzden enerji harcaması da daha az olur. Bu durum özellikle kilo artışını beraberinde getirir. Düzenli beslenildiğinde ve ideal kaloride diyet planı uygulandığında kilo kaybı da gerçekleşir. Tiroid hastaları nasıl zayıflar sorusunun ilk cevabı: en önemli etken fiziksel aktivite artışıdır. Haftanın 3-4 gününde yapılan 30-40 dakikalık tempolu yürüyüşler metabolizmayı hızlandırır ve kilo kaybını kolaylaştırır.

Tiroid hastaları nasıl zayıflar sorusunun ikinci cevabı: diyet listesinde bulunması ve daha az tercih edilmesi gereken besinler vardır.

Yapılan araştırmalarda soya kaynaklarında bulunan fito-estrojenlerin tiroid hormonlarını üreten bir enzimin çalışmasını baskılayabileceği görülmüştür. Soya fasulyesi ve soya ürünlerinin tüketilmesi önerilmez.
Aynı zamanda soya takviyeleri tüketen kadınlarda hipotiroidizm görülme riskinin de 3 kat daha yüksek olduğu görülmüştür.
İyot tüketimi hipotiroidizm hastaları için önemlidir. Bu hastaların iyot kaynaklarını daha fazla tercih edebilirler.

Yaban mersini, domates, biber, maydanoz, greyfurt, portakal, semizotu gibi antioksidandan zengin sebze ve meyveler tiroid bezi ve bağışıklık sistemi sağlığına yararlı olur.

Kaynak: Doktor Sitesi

Kategoriler
Sağlık

Hafızayı güçlendiren 9 beslenme önerisi!

Günlük yaşam alışkanlıklarımızda köklü değişikliklere neden olan pandemi yeme alışkanlıklarımızı da etkiledi. Yaşadığımız belirsizlik ve sosyal aktivitelerin rafa kaldırılması duyusal yeme problemleriyle birlikte unutkanlığın da artmasına neden oldu. Acıbadem International Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Elif Gizem Arıburnu, pandemi sürecinde özellikle yüksek yağ ve ilave şeker içerikli gıdalara yönelimin arttığını belirterek “Yapılan araştırmalar bu tarz beslenen kişilerin, Akdeniz diyeti ile beslenen kişilere oranla hafıza testlerinden daha kötü puan aldıklarını ve beynin hafıza bölgesi olarak adlandırılan hipokampus bölgesinin işlev bozukluğuna sebep olduğunu göstermektedir. Sağlıklı beslenme düzeninde yağ alımının azalması ve ilave şekerin neredeyse hiç kullanılmaması, vücudumuzdaki iltihabın azalmasına, vitamin ve mineral dengesizliklerinin iyileşmesine ve kolesterolü düşürerek beyin fonksiyonlarımızın da daha işlevsel hale gelmesine yardımcı oluyor.” diyor. Hafızayı güçlendirmede sağlıklı beslenmenin çok etkili olduğunu; özellikle B12, B6, B3 ve B9 (folat) vitaminleri ile magnezyum, çinko, bakır, demir, iyot, selenyum ve potasyum minerallerinin sinir iletimini düzenlediğini ve beyin işlevlerinde önemli rolü bulunduğunu vurguluyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Elif Gizem Arıburnu pandemide artan unutkanlığa karşı, hafızayı güçlendirici 9 beslenme önerisini anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.

İlave şeker içerikli yiyecekler tüketmeyin

Araştırmalar, rutin hayatında bol miktarda şeker ve ilave şeker içerikli yiyecekleri tüketen kişilerin tüketmeyenlere kıyasla daha zayıf hafızaya ve daha düşük beyin hacmine sahip olduklarını göstermiştir. Bundan dolayı şekeri ve şekerli yiyecekleri azaltmak ve mümkünse şeker ihtiyacını meyvelerden karşılamak beyin sağlığınıza yapabileceğiniz en güzel iyiliktir. Hem şekeri azaltmak sadece hafızanıza yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda genel sağlığınızı da iyileştirir.

Haftada iki gün yağlı balık tüketin

Beynimizin yaklaşık yüzde 60’ı yağdan oluşurken beyin sağlığımız için özellikle yağlı balıklar da büyük önem taşıyor. Yapılan çalışmalar somon, sardalya ve ton balığı gibi yağlı balıkların ızgara veya fırın şeklinde tüketilmesinin beyindeki karar vermeyi kolaylaştıran, hafızayı güçlendiren ve duyguyu kontrol eden sinirlerin artışına katkı sağladığını göstermiştir. Aynı zamanda yeteri kadar balık tüketmek Alzheimer hastalığından ve depresyondan korunmaya da katkı sağlar. Belirsizliklerle dolu pandemi günlerinde sadece haftada 2 kez balık tüketerek ruh halimizi de iyileştirebiliriz.

Zerdeçalı günlük beslenmenize ekleyin

Zerdeçal, güçlü bir antioksidandır ve vücutta anti-inflamatuar etki göstererek sağlığın korunmasına yardımcı olur. Son zamanlarda yapılan çalışmalar; zerdeçalın beyindeki hasarı ve nöronların sinir uçlarında gerçekleşen, hücre ölümüne sebep olan amiloid plak oluşumunu engellediği bulunmuştur. Sabahları yumurtanızın üzerine, ara öğünde yoğurdunuzun içerisine, et yemeklerinde de karışık baharatlarınızla beraber rahatlıkla beslenmenize ekleyebilirsiniz.

Çiğ kuruyemiş tüketin

Fındık, badem, ay çekirdeği, ceviz ve yer fıstığı gibi çiğ kuruyemişlerin içerdikleri E vitamini sayesinde, beyin hücrelerini; serbest radikallerin neden olduğu oksidatif stresten korudukları ve ilerleyen yaşlarda bilişsel gerilemeyi önleme/yavaşlatma potansiyeline sahip oldukları görülmüştür. Aşırıya kaçmayarak, günde bir avuç çiğ kuruyemiş tüketebilirsiniz.

Her gün bir yumurta tüketin

Beslenme ve Diyet Uzmanı Elif Gizem Arıburnu “Her sabah kahvaltıda 1 adet yumurta yediğinizde; B-6, B12 vitaminlerini, folik asit ve kolin gibi önemli besin öğelerini alırken; bu sayede yaşa bağlı bilişsel gerilemeyi geciktirirken beynin küçülmesine de engel olabilirsiniz. Yumurta sarısında bulunan kolin, vücudumuzun ruh hali ve hafızamızı düzenlemesinde önemli bir mikro besindir.” diyor.

Rafine karbonhidratları azaltın

Pandemi ile birlikte mutfakta yeni tarifler deniyoruz ve bu tarifler daha çok kek, kurabiye, hamur işleri, ekmek ağırlıklı oluyor. Bunları yaparken de çoğunlukla beyaz un kullanıyoruz ki bu da bu tarz yiyeceklerin glisemik indekslerini yükseltiyor. Yani vücut bu karbonhidratları hızlı bir şekilde sindirerek kan şekeri seviyelerinde ani bir artışa neden oluyor. Çalışmalar, rafine karbonhidratlar açısından yüksek olan Batı diyetinin demans, bilişsel gerileme ve azalmış bilişsel işlevle ilişkili olduğunu göstermiştir.

Alkolden uzak durun

Tekrarlayan aşırı alkol tüketimleri, beyin üzerinde nörotoksik etkiler göstererek, hafıza yönetiminde rol oynayan beynimizin hipokampus bölgesine zarar verebilir. Hipokampus bölgesi zarar gördüğünde ani ve gecikmeli hafıza hatırlama testlerinde sürelerin uzadığı görülmüştür.

Çikolata tercihiniz bitter olsun

Kakao, içerisindeki flavonoidler sayesinde nöronların büyümesini uyararak ve beynin hafıza bölümlerine kan akışını arttırarak bellek performansımızın artmasına yardımcı olur. Tatlı ihtiyacı duyduğumuzda ilk önceliğimiz muz veya kuru hurma gibi bir meyve ile kakaoyu karıştırmak olabilir. Fakat çikolata yemek istiyorsak da tercihimizi en az yüzde 70 oranlı bir bitter çikolatadan yana yapmak daha sağlıklı olacaktır.

Lif alımınızı arttırın

Lif, beyin sağlığı için önemlidir çünkü beyin büyümesini destekleyen bağırsak bakterilerinin beslenmesine yardımcı olur. Prebiyotik lifler, sindirim sistemimizde iyi bakterilerin büyümesine ve gelişmesine izin verir. Prebiyotik yiyeceklerin başında muz, domates, soğan ve mercimek bulunur. Prebiyotik yiyecekler yemenin aynı zamanda depresyon, stres ve kaygıyı azaltarak zihinsel sağlığa katkı sağladığı bilinmektedir.

Kaynak: Doktor Sitesi

Kategoriler
Sağlık

Basen eritmek için nelere dikkat etmeliyiz?

Basen Eritmek İçin Ne Yapılmalı?

1) Şeker ve karbonhidrat oranı yüksek olan besinlerden uzak durulmalıdır.

2) Markette satılan hazır paketli gıdaların alımından uzak durulmalıdır.

3) İşlenmiş gıdalardan uzak durulmalıdır.

4) Su tüketimi günde en az 2.5-3 litre kadar olmalıdır.

5) Dondurulmuş gıdalar yerine taze meyve/sebze alınmalıdır ve gerekli durumlarda alınmış olan taze meyve/sebzeler evde dondurulmalıdır.

6) Yağlı kırmızı et tüketimi azaltılmalı beyaz et tüketimi arttırılmalıdır.

7) Ara öğün yapmaya özen gösterilmelidir.

8) Alkol, gazlı içecekler, süt tozu içeren kahveler ve hazır meyve suları tüketilmemelidir.

9) Greyfurt, yeşil çay, yumurta, lahana, yoğurt, ıspanak, elma, muz, limonlu su, zencefil, biberiye, kurubaklagiller, balık gibi besinlerin tüketilmesine önem gösterilmelidir.

10) Tuz tüketimi 5-6 g olarak sınırlandırılmalıdır.

Kaynak: Doktor Sitesi

childthemewp.com