Kategoriler
Sağlık

Zayıflama diyetleri ve kalori hesabı

Zayıflama Diyetleri ve Kalori Hesabı

Zayıflama diyetleri, besinlerle aldığımız enerjinin harcadığımız enerjiden daha düşük olması kuralına dayanır. Aslında “calorie in/calorie out” prensibine dayanan kalori kısıtlaması uygulamasıdır. ⚖️
Peki, bu teorik bilgi pratikte ne kadar geçerli? Kalori hesabına dayanan diyetler yapmak neden göründüğü gibi basit, uygulanabilir ve mantıklı değil? Telefonumuza indirdiğimiz uygulamalar üzerinden beslenmemizi takip ederek, sadece kalori gözettiğimiz diyetler yaparak neden bir yere varamıyoruz? 🧐
Nedenlerini şu şekilde sıralayalım:
1. Her gün kalori açığı yarattığımız bir beslenme rutini oluşturmak sanıldığı kadar kolay değildir. Müthiş bir azim, hırs ve irade gerektirir. Kişiyi psikolojik, sosyolojik ve mental olarak oldukça yorabilir.
2. Vücut metabolizması her günü eksi kaloriyle bitirdiğimizi fark ederek vücudu “savaş/kıtlık” durumundaymış gibi değerlendirir ve metabolizma hızı düşmeye başlar. Bu “savaşta” galip gelmek için gitgide daha düşük kalorili beslenmek zorunda kalırsınız (gerçeklikten uzak) 🥴
3. Farz edelim ki iradeniz güçlü oldukça azimlisiniz ve kısa sürede çok kilo verdiniz!! Fakat bu kilo sıvı ve kaslardan gitti. Yağlar hala bizimle. Uygulanan bu diyet aksatıldıkça, taviz verildikçe kilolar hızlıca yeniden alınmaya başlandı ve vücut yağ kütlesi düşmediği için kıyafetler hala dar gelmeye devam edecek ve görüntümüzde anlamlı bir değişim olmayacak.
4. Kalori hesabı sanıldığı kadar basit ve yüzeysel değil çünkü her kalori eşit değil.

“Her kalori eşit değil” konusunu biraz detaylandıralım.

Karbonhidrat, protein ve yağların sindirimleri, verdiği doygunluk hissi ve süresi, içerdikleri enerjinin metabolize ediliş biçimleri birbirinden oldukça farklıdır.
En bilinen örnek ise; glikoz ve fruktoz arasındaki fark. Temelde ikisi de şeker olup, metabolik yolları aynı değildir. Yapılan çalışmalara göre fruktoz ağırlıklı öğün sonrası acıkma hissinin daha çabuk oluştuğu ve fruktoz ağırlıklı beslenmenin genel sağlık durumuna olumsuz etkileri olduğu görülüyor.
Diğer bir örnek; proteinlerin kalori hesabına dahil edilmesi mantıklı değildir. Çünkü proteinlerin sindirimi sonucu oluşan aminoasitler pek enerji amaçlı kullanılmaz. Vücutta hormon ve hücre sentezi gibi birçok hayati görevi vardır ve metabolizmada yapım faaliyetleri için gereklidir.

Sonuç olarak;

✔️ Her kalori eşit değildir.
✔️ Öğünlerin içeriğini sadece kalori hesabı yaparak belirlemek doğru değildir.

Kaynak: Doktor Sitesi

Kategoriler
Sağlık

Yaz mevsimine fit girmenin tüyoları

 Dengeli beslenme rutini oluşturun
 Vücudu uzun süre aç bırakmayın
 Mevsim sebzelerine önem verin
 Metabolizmayı hızlandıran bitki çayları için
 Düzenli su içme alışkanlığı kazanın
 Fiziksel aktiviteleri artırın
 Yaz meyveleriyle selüliti durdurun
 Probiyotikleri sofranızdan eksik etmeyin

Yaz mevsimine sayılı haftalar kaldı. Kilo verme sürecine girenler için önemli tavsiyelerde bulunan Diyetisyen Banu Samur, “Öncelikle sürdürülebilir olmayan diyetlerden uzak durun” dedi. Sıcak günlere uygun giysilerini dolaplardan çıkarmaya hazırlananlar, kış süresince alınan kiloları vermek isteyenler için Diyetisyen Banu Samur, klasik kilo verme yöntemleri yerine bilinçli ve sürdürülebilir beslenme programları tavsiyesinde bulunuyor. Banu Samur, diyet yapmaya hazırlananlar için şunları söyledi;

Sürdürülebilir Beslenme

Öncelikle sürdürülebilir olmayan dönemsel, düşük kalorili diyetler yerine daha uzun vadede sürdürülebilir ve hayat tarzı olarak uygulanabilecek gerçekçi, sağlıklı, dengeli bir diyet programı benimsemeliyiz. Özellikle süt ve ürünleri, et- kuru baklagiller-yumurta-peynir, ekmek-tahıl ve meyve-sebze gruplarını dengeli bir şekilde içeren bir beslenme rutini oluşturulmalıdır. Bu programlar bir beslenme uzmanından destek alarak yaşam tarzınıza uygun ve rutininizi destekleyici bir şekilde kişiye özel planlanmalıdır.

Aç kalmak zayıflatmaz

Zayıflamak için yapılan en büyük yanlışlardan birinin vücudu saatlerce aç bırakmaktır “Bu metabolizmamızın yavaşlamasına neden olur. Son yapılan çalışmalarda vücudu uzun süre aç bırakmanın kalp krizi ve inme riskini arttırdığı bulunmuştur. Uzun süreli açlık hali, vücudumuzda kas yıkımına neden olur. Bu da kanda ürik asidin artmasına ve koma ve ölümle sonuçlanabilecek ketozis
durumuna neden olabilir. Fazla kilolarımızdan kurtulmanın en önemli noktalarından biri de midemize 2.5-3 saatte bir besin aldığımız aralıklı beslenme şeklidir. Liften zengin beslenin Lif diğer adıyla posanın en çok sebze, meyve, kurubaklagil ve tahıllarda bulunduğunu belirterek;Posa kolesterolü düşürür, kan şekerini dengeler. Posanın en önemli özeliklerinden biri de kişiyi uzun süre tok tutar. Özellikle akşam yemeklerinde bol mevsim yeşillikleriyle yapılan bir salata bulundurulması metabolizmamızı hızlandırarak sağlıklı bir şekilde zayıflamamızı sağlar. Ekmek, diyet yapmaya karar verdiğimizde ilk vazgeçtiğimiz besin oluyor. Çünkü genellikle en çok tüketilen besindir. Oysa ekmek yiyerek de zayıflamak mümkün. Öğünlerimizden ekmeği çıkardığımızda tokluk hissi oluşmadan sofradan kalkarız. Çabuk acıkırız ve bir sonraki öğünde ekmek yemesek de diğer besinlerle daha fazla kalori alırız. Bu da diyette zaman kaybından başka bir şey demek değildir. Ekmeksiz bir diyet yeterli karbonhidrat almamamıza neden olabilir. Bunun sonucunda yağ hücreleri yerine kas hücreleri parçalanır. Fazla kilolarımızdan sağlığımızı kaybetmeden kurtulmamız en doğrusudur. Karbonhidrat ve lif kaynağı olan tam tahıllı ekmek tüketimi hem enerji verir hem de tok tutarak diyette motivasyonumuzu arttırır.

BİTKİ ÇAYI
Şekersiz tüketilen bitki çayları iştahı azaltmada yardımcı olur. Yeşil çay ve beyaz çayın metabolizma hızlandırıcı etkisinden yararlanmak için günde 2-3 kupa kadar tüketilmesi gerekiyor.

SU TÜKETİMİ
Bir insanın su ihtiyacı günde en az 2-2,5 litredir. Ancak gün içerisindeki yoğunlukla su içmeyi unutabiliyoruz. 1-1.5 litrelik şişeler edinin ve yanınızdan ayırmayın. Su içmekten hoşlanmıyorsanız suyunuza nane, karanfil, limon atarak aroma kazandırabilir, içimini kolaylaştırabilirsiniz. Öğünlerinize başlamadan önce mutlaka 1 bardak su içip öyle başlayın. Yapılan araştırmalarda yeterli su tüketmenin metabolizmayı hızlandırdığı görülmüştür.

FİZİKSEL AKTİVİTE
Sağlıklı ve dengeli bir beslenme rutinini fiziksel aktivite ile desteklemek bu dönemde süreci hızlandırmak için oldukça önemli. Sağlıksız kilo alımını önlemek, fazla kilolardan kurtulmak veya var olan kilonun korunumu için haftanın birkaç günü 60 ila 90 dakika arası fiziksel aktivite yapılması önerilmektedir. Fiziksel aktivitenin varlığı aynı zamanda kronik hastalıklardan korunmada da önemli ve ihmal edilmemesi gereken bir noktadır.

UYKU DÜZENİ
Yetersiz uyku açlık-tokluk hormonlarımız olan ghrelin-leptinin salınımlarını etkileyerek besin alımında bozukluklara ve sonucunda da kilo artışına neden olabilir. Olumsuz sonuçların doğmaması için yetişkinlerin günlük 7-9 saat, 65 yaş üstünün 7-8 saat aralığında uyumaları önerilir.

4- SELÜLİTLERE KARŞI
Tek besin merkezli, mucize adı altında uygulanan beslenme tarzları sağlık açısından büyük risk teşkil etmekle beraber görünüm açısından da ciltte sarkıklar, kırışıklıklar gibi olumsuz sonuçlara neden olur. Bu olumsuz sonuçlar vücutta selülit görünümünde de artışa neden olur. Cilt bağ dokusunu iyileştirici ve yağ oluşumunu en aza indirgeyici bazı besinler de selülit tedavisinde beslenmeye eklenebilir. Bu besinlerden bazıları kivi, portakal, greyfurt, üzüm, kiraz, ananas ve tam buğday ürünleridir.

5-PROBİYOTİKLER
Yapılan araştırmalar probiyotiklerin kilo kontrolü ve bağırsak sağlığı üzerinde olumlu sonuçlarını ortaya koymuştur. Özellikle çalışmanın sonuçları arasında Lactobacillus ailesinin bazı türlerinin bel çevresi öncelik olmak üzere bölgesel kilo kaybında da etkileri de bulunmaktadır. Kilo kaybı sürecini hızlandırmak ve desteklemek amacıyla yoğurt, kefir, kombu çayı, lahana ve salatalık turşusu gibi probiyotik kaynaklarının tüketimi ile desteklenmelidir.

Kaynak: Doktor Sitesi

Kategoriler
Sağlık

Doğru diyeti nasıl anlarız ?

Her bireyin beslenme programı kendine özel olmalıdır. Boy, kilo, cinsiyet, kan değerleri, kronik hastalık varlığı, ilaç kullanımı, beslenme alışkanlıkları, yaşam tarzı ve birçok duruma göre düzenlenmelidir. Uygun beslenme programı, ihtiyaç duyulan besin ögelerini yeterli ve dengeli şekilde karşılamalıdır.

Diyet yaparken aç kalmalıyım düşüncesi yanlıştır. ‘’Devamlı aç hissediyorum, geceleri çok aç yatıyorum’’ gibi cümleler kuruyorsanız yaptığınız diyet size uygun değildir. Size uygun diyet, sizi yeterli miktarda doyurur ve duygusal anlamda rahatsızlık hissettirmez.

Size uygun diyet, her şeyin yasaklı olduğu diyet değildir. Kronik hastalık durumlarında bazı besinler kısıtlanabilir, yasaklanabilir fakat zayıflama diyeti yapıyorsanız ‘’asla’’ yememeniz gereken bir besin yoktur. Uygun miktarda tatlı tüketerek de kilo verebilirsiniz.

Zayıflama diyetleri için, çok kısa sürede çok kilo verdiren diyetler size uygun değildir. Sağlığınızın bozulmasına ve dengesiz kilo vermenize sebep olur. Çok hızlı kilo vermek, sonrasında çok hızlı kilo almaya da sebep olur.

Bir hastalığınız var ise bir uzmandan yardım alarak beslenme düzeni sağlamak sağlığınız ve yaşam kaliteniz için önemlidir.

Kaynak: Doktor Sitesi