Kategoriler
Sağlık

Kış mevsiminde sağlığınızı koruyacak beslenme

KIŞ MEVSİMİNDE SAĞLIĞINIZI KORUYACAK BESLENME

ÖNERİLERİ – KISIM 2

Kışa girerken mevsiminde sebze, meyve ve taze otları tercih etmenin kış hastalıkları için birer kalkan olduğunu unutmayalım. Ana öğünlerde mutlaka bir kış sebzesi yemeği, ara öğünlerde de taze kış meyvelerini yemeyi ihmal etmeyelim. Kış sebzeleri karaciğerin detoks yapma etkisini arttırır, kış meyveleri de bağırsaklardaki ağır metallerin hızlıca atımına destek olur.
Bu mevsimde hem sağlık için hem de iyi zayıflamayı destekleyecek 5 sonbahar sebzesi, 5 taze meyve, 5 taze ot ve 5 çeşit ruhu dinlendiren bitki çayı önerilerim geliyor!

BAĞIŞIKLIĞI DESTEKLEYEN 5 KIŞ MEYVESİ

NAR: Diyabette nar suyu içimi kolesterolün emilimini azaltır, dışkı ile atımını artırır. Hipertansiyon hastalarında ise nar, tansiyon yükselmesini
önleyici etki sağlar.
MANDALİNA: Mandalinadaki antioksidanlar kanser önleyici özelliklere sahiptir. Kanserli hücrelerin büyümesini ve yayılmasını önleyebilir, ameliyat sonrası yara iyileşmesini destekleyebilir ve hatta kemoterapinin etkinliğini artırabilir.
MÜRDÜM ERİĞİ: Diyet lifi bakımından çok yüksek olması sebebiyle yiyecekleri sindirim sistemimizde hareket ettirmeye yardımcı olur, kabızlığı, şişkinliği, krampları ve gaz şikâyetlerini ortadan kaldırır.
GREYFURT: Özelikle düşük kalorili olması ve kandaki insülin düzeyini düzenlemesi sebebiyle kilo verme diyetlerinin de baş tacı olan greyfurt, yüksek oranda da diyet lifi içerir.
HÜNNAP: Demir, kalsiyum, magnezyum, potasyum, fosfor, manganez minerallerinin de iyi kaynağı olan hünnap, hem vücudu toksinlerden arındırır hem de kalp hastalıklarına karşı koruyucudur.

DEVAMI BİR SONRAKİ YAZIMIZDA…
Sağlıkla kalın…
Diyetisyen Fulya ÖZGÜRLER

Kaynak: Doktor Sitesi

Kategoriler
Sağlık

Yazın kilo vermeyi engelleyen 3 hata

Bahar aylarında başlayan kilo verme çabaları çoğu zaman sonuç vermez ve genellikle yaz aylarına sarkar. Ancak günler uzayıp, hareket artsa da bazı beslenme hataları yaz döneminde de zayıflamayı engeller. Uzman Diyetisyen Meltem Tombul, yaz aylarında kilo vermeyi güçleştiren 3 önemli nedeni ve çözüm yollarını şöyle sıraladı:1 – Uzman desteği olmadan diyet yapmaya çalışmak Yazın kış aylarından kalan ya da yemek yerine daha masum olduğuna inanılarak sık sık yapılan atıştırmalarla artan kilolardan kurtulmak adına harekete geçilir. Kısa bir araştırma sonucu bulunan programlar ya da kulaktan dolma bilgilerle uzmanı olmayan kişiler tarafından oluşturulan listeler ele geçirildiğinde sorgulanmaz. Oysa diyet kişiye özeldir. Bilinçsiz uygulanan kısa zamanlı programlar sonucu kaybedilen kilolar yağdan değil kastan gider. Ayrıca vücutta bir tepki olarak ödem artışı meydana gelir. Tam da bu nedenle yapılan diyet sonrası tartıda görülen eksi değerler 1-2 hafta içinde tekrar gelir. Vücutta kısa sürede yaşanılan kas kaybı sonucu metabolizma hızında azalma, yağ yakım işlevinde yavaşlama, yavaşlayan metabolizma sonucu yağ depolama yatkınlığı artar.ÇÖZÜMÜ Bilinçsiz uygulama sonucu kas kayıpları ve bozulan biyokimyasal parametreleri (kan değerleri) sık karşılaşılan durumlar arasındadır. Bu nedenle kısa süreli vaatler veren yaz listeleri uygunluğu uzman tarafından teyit edilmeden yapılmamalıdır. Detoks kelimesi aslında detoksifikasyon kelimesinden gelir ve toksik maddelerin fizyolojik olarak vücuttan uzaklaştırılmasını ifade eder. Yani herhangi bir diyete ihtiyaç duymadan vücudun günlük olarak sağlıklı karaciğer, böbrekler, bağırsaklar, lenfatik sistemler aracılığı ile yaptığı fizyolojik bir süreçtir. Kişinin bu organlarında sağlık problemi varsa bilinçsiz tüm uygulamalardan kaçınmalıdır. Zaten organların kendi kendine yerine getirdiği bu görevde onlara destek olmak için en doğal yöntem olan “su içmeyi” tercih etmelisiniz. (İhtiyacınız olan su miktarı hesaplanırken çok fazla faktöre göre değişiklik göstermektedir. Standart bir bireymiş gibi yüzeysel olarak günlük su ihtiyacınızı kgx35 formülü ile hesaplayabilirsiniz.) Günlük yaşantınıza herhangi bir fiziksel aktivite ekleyerek kas kütlenizi artırmaya çalışmalısınız. Kas kütlesi artınca metebolizma hızıda artar ve yağ yakılır. 2 – İçecekleri vazo gibi bardaklarda tüketmek Son yıllarda büyük boy, neredeyse çiçek vazosu kadar büyük bardaklarda meyve suyu, alkollü içecekler, asitli içecekler tüketmek maalesef moda oldu. Tüketilen bu sıvılar arasında elbette taze sıkım meyve suyu gibi diğer sıvılara nazaran faydalı içecekler de bulunuyor. Ancak sağlıklı bile olsa miktarlara her zaman dikkat etmek gerekiyor. Evde bir bardak portakal suyu elde etmek için ortalama 3-5 portakalın suyunu sıkıyoruz. Büyük boy bir bardak meyve suyu için kaç meyve sıkmamız gerektiğini siz düşünün! Asitli içecekler de sağlık açısından hiç önerilmediği gibi yüksek kalorili ve yağ hücre sayısını artırıcı özelliktedir. Yazın artan sosyal hayat, alkol tüketiminin de artmasını sağlıyor ve alkollü içecekler de hiç masum değil. Serinlemek için tercih edilen içeceklerin kalorisi göz ardı edildiği zaman kilo vermek zorlaşırken, almak kolaylaşıyor. ÇÖZÜMÜ Meyveyi öğün yerine kullanmak veya kilo vermek adına meyveyle öğün oluşturmak isteyen bireylerin tüketim esnasında -bir sonraki öğüne kadar maksimum toklukla geçebilmeleri için yanında mutlaka süt grubu ve yağlı tohumlara yer vererek en uygun formda tüketmeleri gerekir. Ayrıca 4-5 meyvenin şekerini aynı anda tüketmemek adına gün aşırı olmaması kaydıyla yaz aylarında bardak boyu küçük olacak şekilde nadiren meyve suyu da tüketilebilir. Asitli içecek tüketimini azaltmak için maden suyunu tercih ederek bu ihtiyacınızı karşılayabilirsiniz. Maden suyunu sade tüketemiyorsanız içine aroma katabilmek adına sevdiğiniz meyveyi ezerek ilave edebilir, taze nane-limon gibi tatlarla destekleyebilir veya ezilmiş/dilimlenmiş meyvelerle buz küpleri oluşturarak içeceğinizi renklendirebilirsiniz. 3- Kalorisi yüksek kahveleri tercih etmek Özellikle büyük kahve zincirlerinin günlük yaşama entegre ettiği kremalı, bol kalorili büyük boy kahveler ve soğuk içecekler yazın kilo almanın en baştaki nedenleri arasında yer alıyor. Çünkü yemekler kadar içeceklerden de kilo alım oranı çok yüksektir. Bol kremalı kahvelerden iki tane içmek, standart bir bireyin günlük kalori ihtiyacının büyük kısmını karşılıyor. Günlük alınması gereken kalori; karbonhidrat, protein, yağ gibi temel ihtiyaçlar üzerinden hesaplanmaktadır. Yüksek kalorili içecekler ile günlük kalori ihtiyacının büyük çoğunluğu tamamlansa da sağlıklı beslenmede olay kalori saymakta değil, kalorilerin besin gruplarına dengeli dağılmasını sağlamaktır. Bu kahvelerle tokluk verecek lif, vücudu besleyecek vitamin ve mineraller karşılanmadığı için tek tip beslenme modelinde olduğu gibi dengesiz beslenme ortaya çıkmaktadır. Ayrıca içinde bulunan tatlandırıcılar yüzünden yine kan şekerini olumsuz etkileyerek kısa sürede açlık hissine sebep olmaktadır. ÇÖZÜMÜ Kahve tercihinizi sade Türk kahvesi, sütlü/sade filtre kahve, Espresso, Americano, Latte gibi çeşitlerle değiştirerek hem fazla kalori alımından kaçınıp hem de metabolizma çalışma hızınızı olumlu anlamda destekleyebilirsiniz. Bunu yaparken de günlük alınması gereken 300-400 mg’lik kafein ihtiyacınızı tamamlamış olursunuz. Kremalı ve ağır kahvelerden yukarıda belirtilen kahve çeşitlerine geçiş kolay olmayacağı için alıştırma evresinde kahve yanında hurma/kuru kayısı/gün kurusu ve çiğ kuruyemişleri tüketebilirsiniz. Böylece kahve tercihinizi değiştirirken hem tokluk hissi sağlamış hem de tatlı isteğinizi ortadan kaldırmış olursunuz.

Kaynak: Doktor Sitesi

Kategoriler
Sağlık

Sağlıklı beslenme çantası hazırlamayı kolaylaştıracak öneriler

Ben üniversiteye kadar yiyeceğimi mutlaka yanımda taşıdım. 12 yıl boyunca her gün ‘’beslenme‘’ taşıyınca epey çeşit uydurabilme yeteneğimiz oldu. Tam da bu sebeple çeşitlilik sağlamanın ne kadar zor olduğunu biliyorum.

Sizlere beslenme hazırlarken işinizi kolaylaştıracak, pratik ve taşımaya uygun önerilerim var. Örnek menüyü de yazının sonunda paylaşıyor olacağım.

Tüm önerilerden önce günün çok büyük bir kısmı okulda geçtiğinden öğün dengesini sağlamak oldukça önem kazanıyor. Tokluk süresini uzatmak, bilişsel performansı desteklemek, enerji gereksinimini sağlamak için enerjisi yeterli karbonhidrat, protein ve yağdan dengeli bir öğün hazırlamak gerekiyor.

  • Özellikle ilk-ortaokul grubu çocuklarda genellikle en az sevilen besin grubu sebzeler oluyor. Tüketimini artırabilmek için salata, zeytinyağlı sebze yemeği gibi klasikler yerine sebzeyi sevdirecek tarifler denenebilir. Örneğin mücver, ıspanaklı/sebzeli krep, pane kaplı çıtır sebzeler gibi çocukların sevebileceği şekilde hazırlanabilir.
  • Hem tokluk süresini uzatabilmek hem de bilişsel performansı desteklemek için öğünlerin yeterli protein alımını sağlamak önemlidir. Tam da bu sebeple sandviçler beslenme çantasının yıldızı olabilir. Ev yapımı hamburger, tavuk burger, peynirli, etli, tavuklu sandviçler hazırlanabilir.
  • Protein ve kalsiyum alımını sağlamak için süt grubuna beslenmede yer vermeliyiz. UHT sütler taşıma ve saklama kolaylığı sayesinde en iyi seçenekler olabilir, kantinden alınan ayran alternatif sağlayabilir.
  • Kuruyemişler, zeytinyağı, avokado gibi sağlıklı yağ kaynakları hem enerji gereksiniminin tamamlanmasına hem de örneğin omega-3 gibi elzem yağ asitlerinin alınmasına yardımcı olur. Yanında meyve ile taşıması kolay ve keyifli bir ara öğün olabilir. Taze meyve tüketmekte zorlanan çocuklar için başlangıçta kuru meyveler kurtarıcı olabilir, taze sıkılmış meyve suyu olarak beslenmeye eklenebilir.
  • Ev yapımı kekler enerji gereksiniminin karşılanmasına yardımcı olabilir. Meyveler, kuruyemişler keke eklenerek çocukların tüketmesi sağlanabilir.

Örnek Menü

  • Ana öğün: Ksaşarlı sebze burger, fırın patates, ayran
  • Ara öğün: Kuru üzüm ve fındık

**Miktarlar kişiden kişiye değişebileceğinden bir porsiyon ölçüsü verilmemiştir.

Kaynak: Doktor Sitesi