Kategoriler
Sağlık

Kurban bayramında beslenme

  • Gün içinde beslenme çok çeşitli ilerleyeceğinden kahvaltıyı hafif tercih edebilirsiniz.

Örneğin bol çiğ sebze, tam buğday ekmek, yumurta, peynir veya eğer seviyorsanız ve imkan dahilindeyse yulaflı bir kahvaltı harika olacaktır.

Özellikle salam, sucuk gibi işlenmiş et ürünleri, kızartmaların genel olarak da tüketimi önerilmeyen besinler olduğunu hatırlatmakta fayda var.

  • Etli öğünlerin yanında sebze, salata ile lif alımına özen gösterebilirsiniz. Mümkünse bir öğünü zeytinyağlı sebze veya salata olarak tercih edebilirsiniz.
  • Doğru pişirme en çok dikkat etmemiz gereken konuların başında geliyor. Izgara, fırın, haşlama gibi sağlıklı pişirme yöntemlerine yönelmeli,
    -Eti ekstra yağ ilave etmeden kendi yağıyla pişirmeli,
    -Mangalda pişecekse et ve ateş arasındaki mesafenin kanserojen bileşikler oluşturmamak için en az 15 cm olmasına dikkat edebilirsiniz.
  • Hem yüksek yağ ve şeker hem de kalori içeriklerinden dolayı şerbetli tatlı tüketimi minimumda tutulmalı, tatlı tüketilecekse önceliğiniz şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlılar olmalıdır.
  • Gazlı içeceklerin tüketimini önermediğimiz besinler arasında olduğu unutulmamalıdır. Gazlı içecekler yerine sade maden suyu, taze sıkılmış meyve suyu veya ayran tüketebilirsiniz.
  • Tek seferde büyük porsiyonlarda et tüketmemeye dikkat edebilirsiniz. Özellikle kalp damar, böbrek ve diyabet hastalarının ekstra dikkat etmesi gerekmektedir.
  • Bol su ve hareket ile günü tamamlamayı unutmayın.

Eti en az 24 saat dilendirmek ölüm sertliğinin geçmesi adına gereklidir.

Kaynak: Doktor Sitesi

Kategoriler
Sağlık

Hipertansiyon ve beslenme

Hipertansiyon

Sistolik (Büyük tansiyon) Kan basıncının 130 mmHg üzerinde,
Diastolik (Küçük tansiyon) Kan basıncının 90 mmHg üzerinde olmasıdır.
Riskler: Sigara, Alkol, Diabetes Mellitus, Aşırı tuz, Stres, Yetersiz su
Böbreklerin sodyumu atma yeteneğindeki azalma ile oluşur.

DASH diyeti: Hipertansiyonu önlemek için uygulanan bir diyet planıdır.
Potasyum, kalsiyum ve magnezyum açısından zengin bir diyet olmakla birlikte, diyetle alınan sodyum miktarını azaltmaya dayalıdır.
Sebze, kepekli ve tam tahıllı ürünler, meyve, deniz ürünleri, kurubaklagil ve az yağlı süt ürünleri açısından zengindir.
Yağ, kırmızı et, sodyum ve şeker belirgin olarak azaltılmaktadır.
Bu diyet toplam yağ, doymuş yağ ve kolesterolden fakir; potasyum, magnezyum, kalsiyum ve posa açısından zengindir.
Antioksidan açıdan zengin bir diyet olduğu için osteoporoz, kanser, kalp hastalığı, inme ve diyabet gibi hastalıkları da önlemektedir.
Potasyum: Kan basıncı üzerinde olumlu etkisi olup tansiyonu düşürdüğünden diyette potasyum zengin olmalıdır.
Hipertansiyon hastalarının beslenme tedavisi nasıl olmalıdır?
Günlük sodyum (tuz) alımı <2300 mg olacak şekilde sınırlandırılmalıdır.
Trans yağ asidi tüketimi azaltılmalıdır. (margarin, paketli gıdalar vs.)
Tuz ve tuzlu besinler tüketilmemelidir.
Yemekler ve ekmek tuzsuz tüketilmelidir.
Su tüketimi arttırılmalıdır. (En az 2.5- 3 litre)
Yemeklerde sıvı yağ kullanılmalıdır. Soya yağı, zeytinyağı, mısır özü yağı, Ayçiçek yağı tercih edilebilir.
Sakatat tüketiminden kaçınılmalıdır. (Ciğer, dalak, kalp, bağırsak)
Yemeklerin pişirilmesinde haşlama, fırın, ızgara veya buğulama tercih edilmelidir.
Bol sebze ve meyve tüketilmelidir.
Kurubaklagil yemekleri haftada en az 2 defa tüketilmeye çalışılmalıdır.
Çay ve kahve tüketimi sınırlandırılmalıdır. (Günde en fazla 1-2 fincan)
Limonun tansiyon düşürücü etkisi vardır fakat ilaç kullanımı varsa tansiyonu çok fazla düşürebilir, dikkat edilmelidir.

Yasaklar:
Zeytin, tuzlu peynir, turşu, salamuralar, konserveler, salça, salam, sosis, sucuk, hazır paketli krakerler, cipsler, kavurulmuş kuruyemişler, çay ve kahve gibi kafeinli içecekler.

Kaynak: Doktor Sitesi

Kategoriler
Sağlık

Şekerin tatlı tehlikesi

Sağlık söz konusu olduğunda şekerin acı tatlı bir ünü vardır.Şeker, meyve ve sebzeler, tahıllar ve süt ürünleri gibi karbonhidrat içeren tüm gıdalarda doğal olarak bulunur.Doğal şeker içeren tüm gıdaları tüketmek hiç sorun değildir.Çünkü doğal şeker içeren gıdalar ayrıca yüksek miktarda lif, mineral ve antioksidan, protein ve kalsiyum içermektedir.Vücudumuz bu yiyecekleri yavaş sindirdiği için içindeki şeker, hücrelerimize sabit bir enerji kaynağı sağlamakradır.Yüksek miktarda meyve,sebze ve tam tahıl alımının da diyabet,kalp hastalığı ve baze kanserler gibi kronik hastalık riskini azalttığı araştırmalarda gösterilmiştir.Yani doğal şekerin vücudumuza zararlı etkisi görülmemektedir.

Fakat bu durum ilave şeker yani doğal olmayan şeker için aynı değildir.Gıda üreticilerinin lezzeti artırmak veya raf ömrünü uzatmak için ürünlere eklediği şekeri fazla tükettiğimizde sağlığımız olumsuz etkilemektedir.

KALP HASTALIKLARI RİSKİNİ ARTIRIYOR

2014 yılında JAMA Internal Medicine’de yayınlanan bir çalışmada, yüksek şekerli diyet ile beslenenlerde kalp hastalığından ölme riskinin daha yüksek olduğu sonucuna varılmıştır.15 yıllık çalışma boyunca, kalorilerinin %17 ile %21’inin ilave şekerden alan kişilerin, kalorilerinin %8′ ini ilave şeker olarak tüketenlere kıyasla kardiyovasküler hastalıktan ölme riski %38 daha yüksek bulunmuştur.Temel olarak, ilave şeker alımı ne kadar yüksek olursa, kalp hastalığı riski de o kadar artıyor.Yüksek miktarda ilave şeker kalp üzerindeki zararlı etkisini karaciğer yükünü artırmakla gerçekleştiriyor.Karaciğerimiz şekeri alkolle aynı şekilde metabolize etmekte ve diyet karbonhidratlarını yağa dönüştürmektedir.Şeker tüketiminin artmasıyla yağ birikintisi giderek artarak diyabete katkıda bulunan yağlı karaciğer hastalığına neden olmaktadır.Yağlı karaciğer ise kalp hastalığı riskini artırmaktadır.

HİPERTANSİYONA NEDEN OLUYOR

Çok fazla ilave şeker tüketmek kan basıncını yükseltmekte ve durum vücudumuzda kronik inflamasyona neden olmaktadır.Özellikşe fruktoz şurubunun tüketimi yüksek olan bireylerde hipertansiyona yakalanma ihtimali artmaktadır.Fruktoz şurubu bu etkisini damar duvarlarında nitrik oksit üretimini azaltarak ve kan basıncını yükselterek göstermektedir.

KOLON KANSERİ RİSKİNİ ARTIRIYOR

Gut dergisinde yayınlanan Nurses Health Study II bilimsel çalışma sonuçlarına göre; 50 yaşından önce günde 2 adet şekerli içecek içen kadınların içmeyenlere göre 2 kat daha fazla kolon kanserine yakalandığı bulunmuştur.İçeceklerdeki yüksek früktoz şurubunun ve gazlı içeceklerde bulunan fosforik ve karbonik asidin kolon kanseri için risk faktörü olabileceği bildirilmektedir.

HER GÜN 1 BARDAK ŞEKERLİ İÇECEK TÜKETİMİ OBEZİTE, İNSÜLİN DİRENCİ, TİP 2 DİYABET VE KANSER HASTALIKLARINI ARTIRMAKTADIR.

EKLENEN ŞEKERİ HAYATINIZDAN ÇIKARIN

Gıda etiketlerini okumak, ilave şeker alımınızı izlemenin en iyi yollarından biridir.İlave şeker içeren gıdalarda ilk olarak bu adları arayın ve bulundukları gıdaların miktarını ve sıklığını azaltmaya çalışın:

  • Esmer şeker
  • Mısır tatlandırıcı
  • Mısır şurubu
  • Meyve suyu konsantreleri
  • Yüksek fruktozlu mısır şurubu
  • Bal
  • Malt şekeri
  • Şeker kamışı
  • “oz” ile biten şurup şeker molekülleri (dekstroz, fruktoz, glikoz, laktoz, maltoz, sakaroz)

Kaynak: Doktor Sitesi

childthemewp.com