Kategoriler
Sağlık

Diyet liflerinin önemi

Vücudunuzun parçalayıp emdiği yağlar, proteinler veya karbonhidratlar gibi diğer gıda bileşenlerinin aksine, lif vücudunuz tarafından sindirilmez. Bunun yerine, midenizden, ince bağırsağınızdan ve kolonunuzdan nispeten bozulmadan geçer ve vücudunuzdan çıkar.

Diyet lifleri, bağırsak sağlığını iyileştirdiği, kilo yönetimine yardımcı olduğu ve kronik hastalık riskini azalttığı için sağlığımız için çok önemlidir.

Liflere diyetinizde yer vermeniz önerilir. Kadınlar günde en az 21 ila 25 gram lif tüketmeye çalışmalı ve erkekler günde 30 ila 38 gram lif tüketmelidir.

Diyet lifleri aşağıdaki tiplerde sınıflandırılabilir:

ÇÖZÜNÜR LİFLER: Bu tür lifler suda çözünür ve şeker, yağ ve kolesterolü tutan bir jel oluşturur.
Bunlar; Yulaf, fasulye, kayısı ve portakal, brokoli ve lahana gibi besinlerdir. Lif takviyesi psyllium içerir.

ÇÖZÜNMEYEN LİFLER: Bu tür lifler, dışkı hacmini artırmak için suyu emer, içeriğin kolondan hızla geçmesine yardımcı olur ve düzenliliği destekler.

Bunlar; Kepekli tahıllar, tam tahıllı ekmek, pancar ve ıspanak gibi lifli sebzeler, böğürtlen ve kivi gibi taneli meyveler.

Diyet liflerinin faydaları:

• Divertikülit ve bağırsak kanseri riskini azaltan kabızlık gibi durumlardan kurtulmaya yardımcı olur.
•Normal vücut kolesterol seviyesinin korunmasına yardımcı olur.
•Lif sindirilmediğinden daha uzun süre tok hissetmenizi sağlar, bu da gereksiz yere dolanmayı en aza indirebilir.
• Yemekten sonra kan şekerindeki artışın azalması.
•Kalp hastalıkları, bazı kanserler, diyabet, inme ve obezite gibi yaşamı tehdit eden hastalıklara yakalanma riskini azaltır.

Lif alımını artırmanın yolları:

• Rafine edilmiş tahıl ürünleri yerine tam tahılı tercih edin.
• Her öğüne çiğ veya pişmiş sebze ekleyin.
• Et alternatiflerinde kuru fasulye ve bakliyatları tercih edin.
• Meyve atıştırmalığını tercih edin.
• Ara öğünlerinize kuruyemiş ekleyin.

Yüksek lifli yiyecekler sağlığınız için iyidir. Ancak çok hızlı bir şekilde çok fazla lif eklemek bağırsak gazını, karın şişkinliğini ve krampları teşvik edebilir. Diyetinizdeki lifi birkaç hafta içinde kademeli olarak artırın. Bu, sindirim sisteminizdeki doğal bakterilerin değişime uyum sağlamasına izin verir.
Ayrıca bol su için. Lif, suyu emdiğinde en iyi şekilde çalışır ve dışkınızı yumuşak ve hacimli yapar.

Kaynak: Doktor Sitesi

Kategoriler
Sağlık

Karbon ayak izinizi azaltmak için 9 beslenme önerisi

Küresel ısınma ve iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerini bir nebze de olsun azaltmak için birçok kişi elinden geleni yapmaya çalışıyor. Küresel ısınmanın etkilerini tamamen ortan kaldırmak mümkün olmasa da etkilerini azaltmak bizim elimde. Bu etkileri azaltmak adına karbon ayak izimizi mümkün olduğu kadar düşürmeye çalışabiliriz.

Karbon ayak izimizi düşürmek sadece daha az araç kullanmak, elektrik kullanımını azaltmakla sınırlandırılmamalıdır. Giydiğimiz kıyafetlerden yediğimiz besinlere kadar birçok süre karbon ayak izi ile ilgilidir.

Karbon ayak izini azaltmanın birçok yöntemi olsa da bu yazıda size bunun beslenme ile ilgili bölümünden bahsedeceğim.

  1. Besin İsrafına Son Verin

Besin israfı, sera gazı emisyonuna önemli ölçüde katkıda bulunur. Bunun nedeni, atılan yiyeceklerin çöplüklerde ayrışması ve özellikle güçlü bir sera gazı olan metan salmasıdır.

100 yıllık bir süre içinde metanın küresel ısınma üzerinde karbondioksitten 34 kat daha fazla etkiye sahip olduğu tahmin edilmektedir. Şu anda gezegendeki her insanın ortalama olarak yılda 194-389 kg besini israf ettiği tahmin edilmektedir.

Besin israfını azaltmak, karbon ayak izinizi azaltmanın en kolay yollarından biridir. Öğünleri önceden planlamak, kalan yemekleri saklamak ve yalnızca ihtiyacınız olanı satın almak, yiyecek tasarrufunda alınabilecek önlemlerdendir.

  1. Plastik Kullanımını Sınırlandırın

Plastik kullanımını azaltmak, çevre dostu bir yaşam tarzına geçişin önemli bir parçasıdır.

Plastik ambalajlar, torbalar ve saklama kapları; tüketiciler ve gıda endüstrisi tarafından yiyecekleri paketlemek, nakletmek, depolamak ve taşımak için yaygın olarak kullanılmaktadır.

Tek kullanımlık plastikler, sera gazı emisyonlarını arttırmaktadır. Bu nedenle kullanımı azaltılmalı hatta tamamiyle bırakılmalıdır.

Daha az plastik kullanmak için;

  • Taze ürünler satın alırken plastik poşetler ve plastik ambalajlar kullanmak yerine kağıt veya kumaş ürünler tercih edilebilir.
  • Alışverişe çıkarken kendi plastik poşet yerine kendi kumaş/kağıt çantanızı kullanabilirsiniz.
  • Plastik su şişelerinin yerine yeniden kullanılabilecek cam ürünler tercih edilebilir.
  • Yiyecekleri cam kaplarda saklayabiirsiniz.
  • Genellikle strafor veya plastikle paketlendiğinden, daha az paketli yiyecek satın almaya çalışabilirsiniz.
  1. Et tüketimini Azaltabilirsiniz

Yapılan araştırmalar, et tüketimini sınırlanmanın karbon ayak izinizi azaltmanın en iyi yollarından biri olduğunu göstermektedir.

16.800 Amerikalı üzerinde yapılan bir çalışmada, en fazla sera gazı salan diyetlerin; sığır eti, dana eti, domuz eti ve diğer geviş getiren hayvanlardan elde edilen etleri içerenler olduğunu göstermiştir.

Bu durumun nedenini ise; hayvancılık üretiminden kaynaklanan emisyonların dünyanın insan kaynaklı sera gazı emisyonlarının %14,5’ini temsil etmesinden ötürüdür.

Et yemeklerinizi günde bir öğünle sınırlandırmayı, haftada bir gün et yememeyi veya vejetaryen/vegan yaşam tarzlarını deneyebilirsiniz.

  1. Bitkisel Protein Kaynaklarına Yönelebilirsiniz

Daha fazla bitkisel protein tüketmek, sera gazı emisyonlarınızı önemli ölçüde azaltır.

Yapılan bir çalışmada düşük sera gazı emisyonuna sahip kişilerin hayvansal protein yerine daha fazla oranda yağlı tohumlar ve bitkisel bazlı protein tükettikleri görülmüştür.

55.504 kişiyle yapılan bir araştırma, günde ortalama 50-100 gram et tüketen kişilerin günde ortalama 100 gramdan fazla tüketenlere göre önemli ölçüde daha düşük karbon ayak izine sahip olduğunu bildirmiştir.

Bir porsiyon et yaklaşık 85 gramdır. Her gün düzenli olarak kuru baklagillerden, yağlı tohumlardan, bitkisel kaynaklı proteinlerden tüketmek karbon ayak izinizi düşürmeye yardımcı olacaktır.

  1. Süt Ürünlerini Azaltabilirsiniz

Süt ve süt ürünlerini azaltmak, karbon ayak izinizi azaltmanın başka bir yoludur.

2.101 Hollandalı yetişkin üzerinde yapılan bir çalışma, süt ürünlerinin bireysel sera gazı emisyonlarına, hayvansal kaynaklı etin ardından en büyük katkıyı yapan ürün olduğunu ortaya koymuştur.

Peynir üretiminde çok fazla süt kullanıldığı için, et, yumurta, tavuk gibi hayvansal ürünlerden daha fazla oranda sera gazı emisyonu ile ilgilidir.

Daha az peynir tüketebilir ve hayvansal süt yerine bitkisel sütler tercih edebilirsiniz.

  1. Lif Tüketiminizi Arttırın

Beslenme düzeninizdeki lif miktarını arttırmanın birçok sağlık yararı olmasının yanında, karbon ayak izinizi de düşürmeye yardımcıdır.

16.800 Amerikalı üzerinde yapılan bir araştırma, sera gazı emisyonlarının en düşük olduğu diyetlerin lif açısından zengin bitkisel gıdalardan yüksek, doymuş yağ ve sodyumdan düşük olduğunu bildirmiştir.

Lif oranı yüksek besinler tok kalmanıza yardımcı olduğu gibi, ağır karbon yükü olan besinlerin alımını da sınırlandırır.

Ayrıca daha fazla lif tüketimi sindirim sağlığını geliştirir, bağırsakta bulunan yararlı bakterileri besler, kilo vermeye yardımcı olur, kalp damar hastalıklarına ve diyabete karşı koruyucudur.

  1. Kendi Ürününüzü Yetiştirebilirsiniz

Kendi ürünlerinizi yetiştirmek, stresin azalması, beslenme kalitesinin artması ve duygusal olarak daha iyi hissetmekle ilişkilendirilmiştir.

Büyüklüğünden bağımsız olarak herhangi bir şey yetiştirmek karbon ayak izini azaltmada etkilidir. Bunun nedeni ise, meyve ve sebze yetiştirmenin plastik ambalaj kullanımını ve uzun mesafelerde taşınan ürünlere bağımlılığınızı azaltmasındandır.

Organik tarım yöntemleri uygulamak, yağmur suyunu geri dönüştürmek ve kompost yapmak (doğal atıkların geri dönüştürülebilmesi ve toprağın yeniden zenginleştirilebilmesi) çevreye karşı olumsuz etkileri azaltır.

  1. Kalori Alımını Sınırlandırın

İhtiyaç duyduğunuzdan daha fazla kalori tüketmek, kilo alımını ve buna bağlı hastalıkları teşvik edebilir. Dahası, daha yüksek sera gazı emisyonlarıyla bağlantılı olabilir.

3.818 Hollandalı üzerinde yapılan bir araştırma, sera gazı emisyonu daha yüksek olanların, düşük sera gazı yayan diyetleri uygulayanlara göre yiyecek ve içeceklerden daha fazla kalori tükettiklerini göstermiştir.

Aynı şekilde, 16.800 Amerikalı üzerinde yapılan bir araştırma, daha yüksek sera gazı emisyonuna sahip kişilerin, daha düşük emisyona sahip insanlardan 2,5 kat daha fazla kalori tükettiklerini kaydetmiştir.

Kalori ihtiyacınız boyunuza, yaşınıza ve aktivite seviyenize bağlıdır. Çok fazla kalori tüketip tüketmediğinizden emin değilseniz, bir diyetisyene danışabilirsiniz.

Kalori alımınızı düşürmek için şeker, gazlı içecek, fast food ve unlu mamuller gibi besin açısından fakir, kalori açısından zengin gıdaları azaltmak yararlı olacaktır.

  1. Yerel Satıcıları tercih Edin

Yerel satıcıları desteklemek, karbon ayak izinizi azaltmanın çok iyi bir yoludur. Yerel satıcılardan alışveriş yapmak; uzak mesafelere taşınan gıdaya olan bağımlılığınızı azaltır, taze meyve ve sebze alımınızı artırarak karbon emisyonlarınızı dengelemeye yardımcı olabilir.

Mevsimi olan besinleri tüketmek ve organik yetiştiricileri desteklemek, karbon ayak izinizi en aza indirmenin farklı yollarındandır. Bunun nedeni, mevsim dışında üretilen besinlerin genellikle ithal edilmesi veya ısıtmalı seralara duyulan ihtiyacı arttırmakta bu durum da enerjiyi tüketimini arttırmaktadır.

Ayrıca, yumurta, kümes hayvanları ve süt ürünleri gibi yerel, sürdürülebilir şekilde üretilmiş hayvansal ürünlere geçiş yapmak karbon ayak izinizi azaltabilir.

Sonuç olarak diyetinizde yapacağınız bir takım değişikler karbon ayak izinizi azaltmada oldukça yardımcı olacaktır. Çevremizdekileri de bu konuda bilinçlendirmek çok önemlidir. Değişime öncelikle kendimizle başlayarak bu konuda başkalarına da örnek olabiliriz. Daha az hayvansal gıdalar tüketmek, daha az plastik kullanmak, daha çok taze ürünler tercih etmek ve gıda israfını azaltmak gibi basit değişikliklerle büyük başarılar elde edilebilir.

Kaynak: Doktor Sitesi

Kategoriler
Sağlık

Stres kilo vermeyi etkiler mi?

STRES VÜCUDUMUZDA NELERE SEBEP OLUR?

Stres hormonu olarak bildiğimiz kortizol hormonu böbrek üstü bezlerinden gün içerisinde dengeli olarak salgılanır. Fakat yaşadığımızı durumların bizde yarattığı etkiyle birlikte kortizol hormonu fazla salgılanmaya başlar. Bu durum vücut için tehlikeli olmaya başladığında kendisini korumaya alarak savaş-kaç tepkisine vermesine sebep olur. Bununla birlikte vücutta kalp atış hızı artar, tansiyon yükselmeye başlar, kan şekerimiz dalgalanmaya başlar, bağışıklık sistemimiz baskılanır ve vücudumuzun metabolizmasını bozmayı tetikler ve kendimizi yorgun, halsiz bitkin hissetmeye başlarız. Bunların hepsi kilo vermemize nasıl etkiler?

STRES NEDEN KİLO VERMEMİZE ENGEL OLUR ?

Stresli olduğumuz dönemde beyin ve böbreküstünden salgılanan hormonların dengesi değişmeye başlar. Kortizol, adrenalin ve tiroid hormonları artarken dopamin ve serotonin hormonu azalmaya başlar.

Bunun yanında kortizol hormonu, glikoz metabolizmasını etkileyerek kan şekerimizi yükseltir. Stresli olduğumuz zamanlar sürekli birşeyler yeme isteğimiz bu durumdan kaynaklanabilir.

Hormonların fazla ve az salgılanmasıyla birlikte;

  • Uyku düzenimiz bozulmaya başlar. Geceleri melatonin hormonu azalmaya başlayarak kortizol hormonu artar. Geceleri bu durumu yönetmek için en kolay ve pratik gelen yol olarak karbonhidrat ağırlıklı beslenmeye başlarız ve bel çevresinde yağlanmaya sebep oluruz
  • Bunun yanında gün içinde stresli olduğumuz zamanlar hormonların dengesinin değişmesiyle kendimizi tekrardan iyi hissetmek için ihtiyacımızdan fazla yemek yerken bulabiliriz.
  • Vücudumuzun strese verdiği tepkiyle beraber kabızlık yaşamaya başlayabiliriz. Bu durum bağırsak sağlığımızı, besinlerin sindirimini etkileyerek metabolizmamızın bozulmasını ve kilo verme döneminde duraksamaya neden olabilir.
  • Günümüzde birçok insan stresle baş etmeye çalışıyor. Bu durum yukarıda bahsettiğimiz nedenlerden dolayı günlük rutinlerimizi, uyku düzenimizi, sindirim sistemimizi, metabolizmamızı, kilo vermemizi yada kilo almamızı etkileyen bir duruma dönüşmeye başlıyor.

Bunların hepsinin yanında vücut kendini korumaya alarak kilo vermeyi durdurabilir.

Peki böyle bir durumda hangi besinler iyi gelir yada daha fazla tetikler?

STRES DÖNEMİNDE NASIL BESLENMELİYİZ?

Strese Hangi Besinler İyi Gelir

  • Potasyum kaynakları kan basıncını dengeleyerek stresi azaltan besinler arasında yer alır.
  • Potasyum açısından zengin olan avokadoyu kahvaltıda tüketmek gün boyu stres oluşumunu aza indirmeye yardımcı olur.
  • Yine potasyum kaynaklarından muzda hem sakinleşmemizi hemde seratonin hormonu salgılayarak mutlu olmamızı sağlar.
  • Kalsiyum içeren besinler triptofan ve melatonin hormonu salgılanmasını tetikleyerek sakinleştirici özelliği ile stresi azaltan besinler arasında yer alır. Örneğin stres kaynaklı geceleri uyku problemleri yaşıyorsanız süt ve süt ürünlerini yatmadan önce tüketmek uykuya kolay dalmamızı sağlayarak stresi yönetmenizi destekler
  • Omega-3 değeri yüksek olan besinler kortizol ve adrenalin seviyelerini dengeleyerek stresi önlemeye yardımcı olur. Haftada 2 defa balık tüketimine hem stresi azaltmak hem de sağlığınız için dikkat edebilirsiniz.
  • Karbonhidratlar seratonin hormonunu salgılanmasını tetiklediği için daha mutlu hissetmemiz ve stresi azaltmaya yardımcı olur. Lif oranı yüksek olan tam buğday ekmek, kepekli makarna, tahıllar gibi besinler sindirim süresi daha uzun süre olduğu için seretonin hormonu daha uzun süre salgılanır.
  • B ve E vitamini vücutta antioksidanlarla savaşır ve stresi azaltmaya yardımcı olur. Fındık, badem ve yaban mersini B ve E vitamininden zengin olduğu için strese iyi gelir. Gün içerisinde ara öğünlerinizde 1 avuç çiğ badem, çiğ fındık yanında yaban mersini tüketebilirsiniz.
  • Magnezyumdan zengin besinler sinir sisteminin rahatlamasına bu sayede stresin azalmasına ve uykuya rahat dalmamıza yardımcı olur. Magnezyumdan zengin besinler arasında ıspanak, lahana, brokoli, koyu yeşil yapraklı sebzeler ve kabak çekirdeği yer alır.
  • B vitamininden zengin besinler sinir sistemini rahatlamasına yardımcı olarak stresi azaltan besinler arasında yer alır. B vitamininden zengin besinler arasında kepekli ekmek, yulaf, bulgur gibi besinler yer alır. Yulaf seratonin ve melatonin salgılanmasını tetikleyerek uykuya kolay dalmanızı, mutlu hissetmenizi ve rahatlamanıza yardımcı olur.
  • Bitter çikolata seratonin ve endorfin hormonunu salgılanmasını tetikleyerek mutlu hissetmenizi sağlar ve stresi azaltmaya yardımcı olur
  • L-teanin kortizol seviyesini azaltarak, stresi azalmaya yardımcı olur. Yeşil çayın hem antioksidan içeriğinden hemde L-teanin adı verilen aminoasit içeriğinden stresi azaltmada yardımcı olur. Günde 2 bardak yeşil çay içmek hem stresi azaltmaya hem de bağışıklığınızın güçlenmesine yardımcı olur
  • C vitamini kortizol seviyesini düşmesini sağlayarak stresi azaltmaya yardımcı olur. C vitamini içeriği yüksek olan besinler arasında yeşilbiber, ananas, yaban mersini gibi yer alır.
  • Melisa, papatya, lavanta gibi bitki çayları rahatlamanıza ve stresi azaltmanızda yardımcı olur

Stresli Olduğumuz Dönemde Hangi Besinlerden Uzak Durmalıyız

  • Yüksek miktarda kafein tüketimi kortizol hormonunu arttırdığı için stresi tetikleyen besinler arasında yer alır
  • Şekerli besinler kan şekerini hızlı yükselttiği için kortizol artışı gerçekleşir. Bu durumda stresi tetikler. Yine kan şekerini hızlı yükselten besinler arasında beyaz un, gazlı içecekler, meyve suyu gibi besinlerin tüketimine dikkat edilmeli
  • Kızartmalar, fastfood, işlenmiş gıdalar gibi trans yağ içeren besinler vücutta inflamasyona sebep olur. Buda stresi tetiklemesine sebep olur.
  • Alkol tüketimi uyku düzeninin bozulmasını, stresi tetiklemesi, baş ağrısı gibi sağlık sorunlarına sebep olabilir.
  • Yapay tatlandırıcılar ve içeren ürünler örneğin şekersiz kola, enerji içecekleri yada gazlı içeceklerde stresi arttıran besinler arasına girer.
  • Tuz tüketimi ve yüksek oranda tuz içeren gıdalarda tansiyonu yükselterek kalp atış hızını arttırır bunun yanında stresi tetikler.

STRESLE BAŞETME YÖNTEMLERİ

  • Açık hava yürüyüşleri, spor yapmak zinde hissetmenizi, endorfin hormonunu tetikleyerek mutlu hissetemenizi sağlar
  • Sağlıklı bir uyku için melatonin hormonunun en yüksek salgılandığı saatler 22.00-02.00 arasında uyumak, kortizol hormonunun yani stres hormonun artışını engeller. Geç uyumak melatonin hormonun azalmasıyla kortizol hormonun artmasını tetikler ve geceleri mutlu hissetmek için karbonhidrat ağırlıklı besleniriz bu durumda bel çevresinde yağlanmayı tetikler
  • Yeterli su tüketimi bilişsel fonksiyonlarınızı destekler, vücuttaki toksinlerden arınmanızı sağlar, hastalıklara karşı korunmanızı, cildinizin yenilenmesini ve bağırsaklarınızın çalışması gibi birçok yararı vardır. Bu durum hem zihinsel olarak hem fiziksel olarak sağlıklı olmanızı destekler. Yapılan araştırmalar yetersiz su tüketiminin zihnin olumsuz etkilendiği odak problemi yaşamanın ve kaygı düzeyinizin artması yönünde sonuçlar gösteriyor
  • Meditasyon, yoga ve nefes egzersizleri zihninizdeki seslerin azalması sağlayarak sakinleşmenizi, rahatlamanızı destekler ve stresle başetmek için etkili bir yöntemdir.

Kaynak: Doktor Sitesi