Kategoriler
Sağlık

Şekerin tatlı tehlikesi

Sağlık söz konusu olduğunda şekerin acı tatlı bir ünü vardır.Şeker, meyve ve sebzeler, tahıllar ve süt ürünleri gibi karbonhidrat içeren tüm gıdalarda doğal olarak bulunur.Doğal şeker içeren tüm gıdaları tüketmek hiç sorun değildir.Çünkü doğal şeker içeren gıdalar ayrıca yüksek miktarda lif, mineral ve antioksidan, protein ve kalsiyum içermektedir.Vücudumuz bu yiyecekleri yavaş sindirdiği için içindeki şeker, hücrelerimize sabit bir enerji kaynağı sağlamakradır.Yüksek miktarda meyve,sebze ve tam tahıl alımının da diyabet,kalp hastalığı ve baze kanserler gibi kronik hastalık riskini azalttığı araştırmalarda gösterilmiştir.Yani doğal şekerin vücudumuza zararlı etkisi görülmemektedir.

Fakat bu durum ilave şeker yani doğal olmayan şeker için aynı değildir.Gıda üreticilerinin lezzeti artırmak veya raf ömrünü uzatmak için ürünlere eklediği şekeri fazla tükettiğimizde sağlığımız olumsuz etkilemektedir.

KALP HASTALIKLARI RİSKİNİ ARTIRIYOR

2014 yılında JAMA Internal Medicine’de yayınlanan bir çalışmada, yüksek şekerli diyet ile beslenenlerde kalp hastalığından ölme riskinin daha yüksek olduğu sonucuna varılmıştır.15 yıllık çalışma boyunca, kalorilerinin %17 ile %21’inin ilave şekerden alan kişilerin, kalorilerinin %8′ ini ilave şeker olarak tüketenlere kıyasla kardiyovasküler hastalıktan ölme riski %38 daha yüksek bulunmuştur.Temel olarak, ilave şeker alımı ne kadar yüksek olursa, kalp hastalığı riski de o kadar artıyor.Yüksek miktarda ilave şeker kalp üzerindeki zararlı etkisini karaciğer yükünü artırmakla gerçekleştiriyor.Karaciğerimiz şekeri alkolle aynı şekilde metabolize etmekte ve diyet karbonhidratlarını yağa dönüştürmektedir.Şeker tüketiminin artmasıyla yağ birikintisi giderek artarak diyabete katkıda bulunan yağlı karaciğer hastalığına neden olmaktadır.Yağlı karaciğer ise kalp hastalığı riskini artırmaktadır.

HİPERTANSİYONA NEDEN OLUYOR

Çok fazla ilave şeker tüketmek kan basıncını yükseltmekte ve durum vücudumuzda kronik inflamasyona neden olmaktadır.Özellikşe fruktoz şurubunun tüketimi yüksek olan bireylerde hipertansiyona yakalanma ihtimali artmaktadır.Fruktoz şurubu bu etkisini damar duvarlarında nitrik oksit üretimini azaltarak ve kan basıncını yükselterek göstermektedir.

KOLON KANSERİ RİSKİNİ ARTIRIYOR

Gut dergisinde yayınlanan Nurses Health Study II bilimsel çalışma sonuçlarına göre; 50 yaşından önce günde 2 adet şekerli içecek içen kadınların içmeyenlere göre 2 kat daha fazla kolon kanserine yakalandığı bulunmuştur.İçeceklerdeki yüksek früktoz şurubunun ve gazlı içeceklerde bulunan fosforik ve karbonik asidin kolon kanseri için risk faktörü olabileceği bildirilmektedir.

HER GÜN 1 BARDAK ŞEKERLİ İÇECEK TÜKETİMİ OBEZİTE, İNSÜLİN DİRENCİ, TİP 2 DİYABET VE KANSER HASTALIKLARINI ARTIRMAKTADIR.

EKLENEN ŞEKERİ HAYATINIZDAN ÇIKARIN

Gıda etiketlerini okumak, ilave şeker alımınızı izlemenin en iyi yollarından biridir.İlave şeker içeren gıdalarda ilk olarak bu adları arayın ve bulundukları gıdaların miktarını ve sıklığını azaltmaya çalışın:

  • Esmer şeker
  • Mısır tatlandırıcı
  • Mısır şurubu
  • Meyve suyu konsantreleri
  • Yüksek fruktozlu mısır şurubu
  • Bal
  • Malt şekeri
  • Şeker kamışı
  • “oz” ile biten şurup şeker molekülleri (dekstroz, fruktoz, glikoz, laktoz, maltoz, sakaroz)

Kaynak: Doktor Sitesi

Kategoriler
Sağlık

Detosk ve bitki çayları ile yağ yakmak !!

Öncelikle zayıflama sürecinde yaktığımız yağı hangi yollarla vücuttan attığımızı incelememizde fayda var, vücut diyetle birlikte oluşturulan enerji açığını kapatmak için deri dokusunun altında yağ hücresinin içerisindeki yağı parçalar ve kana geçirir, kana geçen yağ karaciğere ulaşır, karaciğerde karbondioksit, su ve enerjiye dönüştürülür. Enerji ihtiyaç doğrultusunda kullanılır, su ihtiyaç kadar kullanılır geriye kalan idrarla atılır, karbondioksit ise akciğerlerle atılır, yani yağın temel atım organı akciğerlerdir.

Böbreklerde süzüm işleminin yapıldığı kısma bowman kapsülü denir, bu süzüm işlemi sonucu idrar oluşur ve vücuttan atılır, bu süzüm işlemi sırasında damardan geçemeyen ve kan içerisinde seyrine devam eden maddelerden biri de yağlardır, yani yağı idrar yoluyla vücuttan uzaklaştıramıyoruz. Bağırsaklarda da durum aynıdır yağlar bağırsaktan emilerek kana geçer ancak kandan bağırsağa geçişi yoktur. Terlemeye gelecek olursak, teri oluşturan maddelerin arasında ise yağ yoktur, yani ter ile de yağ atamıyoruz.

O zaman detokslar ve bitki çayları nasıl etki sağlıyor?!

Detokslar içerik kaynaklı değil yapılma şekli kaynaklı kilo kaybını sağlıyor, çok düşük kalorili bir besini gün boyu almanız gereken besinlerin yerine kullanmanız sonucu şok diyet uyglamanız sayesinde kas kaynaklı hızlı kilo kaybı oluşmasına sebep oluyor.

Bitki çayları hiçbir fayda sağlamaz, çünkü bitkilerin destek olabileceği hiçbir yolla vücuttan yağ atamıyoruz. Bu gruba sauna eşofmanları, korseleri ve sterç sarma işlemini dahil edebilirz.

Özetle bitki çayları ve detokslarla yağ yakamaz ve vücuttan atamazsınız…

Kaynak: Doktor Sitesi

Kategoriler
Sağlık

Ketojenik diyet

Ketojenik Diyet tedavi edici olarak doğru alanlarda uygulandığında sonuçlar muhteşem oluyor. Özellikle bazı alanlarda hızlı tedavi yöntemi olabiliyor. 2020 yılında yapılan bir çalışmayı sizlerle paylaşmak istiyorum.

Ancak öncesinde; ketojenik diyeti popüler diyet olarak kabul edip her alanda kullanılması, sağlık profesyonel desteği olmadan uygulanması, ya da birey için tedavi edici olup olmadığına bakılmadan ezbere uygulanması faydadan çok zarar verici olabilir.

Gelelim 2020 yılında yapılan çalışmamıza;

🍀Bu çalışma; polikistik over sendromu (PCOS) tanısı almış kilolu kadınlarda ketojenik diyetin etkilerine bakılmış.

🍀14 gönüllü kadının katıldığı bu çalışmada enerji ortalaması 1600kkal olan düşük karbonhidratlı diyet 12 hafta süreyle yapılmış.

🍀Diyet öncesi ve sonrası

Antropometrik ölçüm olarak

🌻Vücut ağırlığı, beden kitle indeksi, visseral yağ dokusu, yağsız vücut dokusuna,

Kan değerlerinde ise

🌻 Açlık kan şekeri, insülin, insülin direnci (Homa-Ir), Kan yağları, total ve serbest testosteron, LH, FSH, Östrodiol, progesteron, SHBG hormonların bakılmıştır.

✔️Sonuç:

🌼Vücut ağırlığı, BKI, vücut yağ dokusu, visseral yağ dokusu, açlık kan şekeri, insülin düzeylerinde istatistiksel olarak anlamlı şekilde azalmanın olduğu buna bağlı olarak HOMA-IR değerinin de iyileştiğini belirlenmiştir.

🌼Kan yağ düzeyleri anlamlı şekilde iyileşirken, FSH/LH, total LH ve serbest testosteron düzeylerinde anlamlı şekilde azalma gözlenmiştir.

Kaynak: Doktor Sitesi