Kategoriler
Sağlık

Ramazanda vücudunuzu fabrika ayarlarına döndürün

RAMAZANDA VÜCUDUNUZU FABRİKA AYARLARINA DÖNDÜRÜN

Hem ruhun hem bedenin mükemmel bir arınma, temizlenme dönemi olan Ramazan geldi… Bu Ramazan’da önerilerime kulak verirseniz Ramazan’ı en güzel şekilde değerlendireceğinize hiç şüphem yok. Vücudunuzu fabrika ayarlarına döndürmek için buyurun okumaya…

Sahur yavaş sindirilen, tok tutan, gün boyu besleyici özelliğini sürdüren besinlerden oluşmalıdır. Bu nedenle yumurta, az yağlı peynir, tam buğday ekmeği, ceviz, fındık, badem gibi yağlı tohumlar, sebze ve meyveler tercih edilmelidir. Tam tahıllı ürünler, patates, sebzeler ve meyvelerin posa içeriği yüksektir ve yavaş sindirilmektedir. Bu besinler oruç süresince kabızlığı, midenin bulantı ve bozulmalarını önlemeye yardımcıdır. Çok hızlı sindirilen şeker içeren tatlılardan ve beyaz un içeren beyaz ekmek, poğaça gibi besinlerden sakınılmalıdır. Kızartılmış besinler gün boyunca midenin bulantı ve bozulmasına neden olabilir. Yüksek tuz içeren besinler oruç süresince susamayı arttırmaktadır. Yağ ve tuz içeriği yüksek besinler tüketilmemelidir.

Susama hissini beklemeden iftar ve sahur arasında en az 1,5-2 litre suyu bitirmek gerekmektedir. Kafein içeren çay, kahve, yeşil çay gibi içecekler vücuttaki su kaybını artırdığı için tüketimi sınırlandırılmalıdır. Özellikle orucun son saatlerinde ortaya çıkan baş ağrılarının en büyük nedenlerinden biri vücudun susuz kalmasıdır. İftarda 500 ml, iftar ile sahur arasında 500 ml, sahurda 500 ml’ye bölerek tüketebilirsiniz. Fakat fazla miktarda suyu bir anda tüketmek idrar çıkışını yine artıracak vücut suyu yeterince kullanamayacaktır. Yudum yudum, yavaş yavaş iftar ile sahur arasında içmek gerekmektedir.

Uzun bir açlıktan sonra bir anda fazla miktarda su ile orucu açmak hazımsızlığa ve şişkinliğe neden olacaktır. Bir su bardağı su ve 2-3 hurma ile orucu açıp ardından sıvı oranı yüksek kalori içeriği düşük çorbalar ile devam edilmelidir. Sonrasında bekleyeceğiniz bir 5 dk bile emin olun sizi çok rahatlatacaktır. 5-10 dk sonra ana yemek ile devam etmelisiniz.

İftarda beyaz ekmek yerine tam buğday ekmeği; pirinç pilavı yerine bulgur pilavı; kepekli veya tam buğday makarna kullanımı tokluk süresini uzatacaktır. Ayrıca bu besinler B vitaminleri ve posanın zengin kaynaklarıdır. Ortalama bir avuç içi kadar pide normal ağırlıktaki bireyler için yeterli olacaktır.

Kişiden kişiye değişmekle birlikte genelde iftarda haftada 2 kez kurubaklagil, 2-3 kez zeytinyağlı sebze yemekleri, 2-3 kez ise et/tavuk/balık tüketimi gerekmektedir. Yağ içeriği düşük etli sebze yemekleri de tercih edilebilir. Yemeklerdeki yağ oranının azaltılması, kızartmalardan uzak durulması hem sindirim sistemi sağlığı için hem de bir sonraki gün orucun daha kolay geçmesi için çok önemlidir.

Basit şeker içeren bal, pekmez, çikolata, sütlü ve şerbetli tatlı tüketimi haftada maksimum 2 ile sınırlandırılmalıdır. Uzun açlıkta metabolizmamız yavaşlar, ramazanda genelde fiziksel aktivite azalır bir de iftardan sonra kalori içeriği yüksek bu besinleri tükettiğimizde yağ ve kilo artışı görülecektir ki bu durum aslında ramazanın mantığına tamamen zıttır.

Tatlı ihtiyacı bu mevsimde çeşitliliği artan taze meyvelerden karşılanmalıdır. Meyveler vitamin, mineral, su ve posa içerikleriyle bu dönemde olmazsa olmazlardandır.

Tatlı tüketilmek istendiğinde ise daha hafif olan sütlü tatlılara yönelmelisiniz. Dondurma, güllaç, muhallebi, puding, sütlaç gibi tatlılar sizin için daha sağlıklı seçenekler olacaktır. Elbette tüketim miktarına da dikkat etmelisiniz!

Sindirimi kolaylaştırmak için yemek yerken acele edilmemeli, yemekler yavaş yenmeli, uygun biçimde çiğnenmelidir. Yemek yerken kaşığı veya çatalı lokmalar arasında bırakmak tekrar almak süreyi uzatmak adına işinize yarayacaktır.
Besin değeri düşük ve mide salgısını arttıran asitli, şeker ilaveli içeceklerin tüketiminden sakınılmalıdır. Sindirime faydası olmadığı gibi kilo artışına da neden olmaktadır, besinlerin sindirim ve emilimini olumsuz etkilemektedir.

Yemekten 1 saat sonra 1 şişe sade maden suyu tüketimi gün içinde kaybedilen sıvı ve elektrolitleri vücuda geri kazandıracaktır. Fakat yemekten hemen sonra tüketmek sindirim sistemi sağlığı için zararlıdır. Yemekten 1 saat sonra rezene, ıhlamur gibi bitki çaylarıyla da yine sindirimi destekleyebilirsiniz.

İftardan 2 saat sonra yapacağınız fiziksel aktiviteler yavaşlayan metabolizmayı uyaracaktır. Teravihin Ramazan’a özel olması da bunun bir hikmetidir. Tempolu yürüyüşler de hem sindirim için hem de kilo artışını önlemek için etkili olacaktır.

Hepinize hayırlı ve sağlıklı Ramazanlar diliyorum. Ruhunuzun ve bedeninizin detoksu için bu ayın kıymetini bilmek gerek…

Kaynak: Doktor Sitesi

Kategoriler
Sağlık

Bayramda sağlıklı beslenmenin etkili yolları

Kurban Bayramı’nda beslenmeyle ilgili hatalar sağlık sorunlarını tetikleyebiliyor. Dolayısıyla başta et ve tatlı tüketimi olmak üzere yemeklerde ölçüyü kaçırmamak gerektiğini önemle vurgulayan Uzman Diyetisyen Meltem Tombul, önerilerini şöyle sıraladı:Her öğünden önce ve sonra su için Sindirim ve hazımsızlık problemi yaşamamak için ortalama günlük su tüketimi 2,5 -3 litre olmalıdır. Her öğünden 1 saat önce ve 1 saat sonra 1-2 bardak su tüketilmelidir. Bayram ziyaretlerinde şerbetli, ağır tatlılar ve çeşitli çikolatalar yerine daha hafif olan sütlü tatlılar tercih edilmelidir. Ziyaretlerin sıklığına göre tek tüketimdeki miktarı ayarlanmalıdır, sıklık arttıkça tüketim miktarı azaltılmalıdır. İçecek tercih ederken gazlı içecekler yerine açık çay veya etin sindiriminde destek olan bitki çayları tercih edilmelidir.Sadece ete yüklenmeyin Eti sindirmek için maden suyu tüketilebilir. Seçim yaparken sodyum miktarı düşük olan markalar tercih edilmelidir. Yüksek sodyumlu maden suyunun sık tüketimi tansiyon ve ödem problemine yol açabilir. Yeterli ve dengeli bir beslenme şekli oluşturabilmek için (özellikle et tüketirken) diğer besin gruplarına da (ekmek, süt grubu, sebzeler, meyveler) yer verilmelidir. Kırmızı etin olduğu öğünler için öğle saatleri tercih edilmelidir. Rahat mide ve konforlu gece uykusu için akşam öğününde hafif sebze yemekleri tercih edilmelidir.Lifli gıdalar tüketilmeye özen gösterilmelidir. Alkol tüketiminden kaçınılmalıdır.Eti salata ve sebzeyle birlikte tüketin Bayramda sadece et tüketerek yeterli ve dengeli beslenme göz ardı edilmemeli, öğünlerde sebze ve meyve tüketimine de yer verilmelidir. Et yemeklerinin yanında mutlaka ızgara/fırın/ haşlama şeklinde sebze/sebze yemeği/salata tercih edilmelidir. Etlerin sebzelerle beraber tüketilmesi hem besin değeri açısından hem de lif alımı açısından önemlidir. Etler tüm vitamin gruplarını içermezler. Bu nedenle etlerin mutlaka sebzelerle birlikte pişirilmesi veya etlerin yanında C vitamininden zengin sebze/salata/ taze sıkılmış meyve sularının tüketilmesi oldukça önemlidir. Bu yöntem hem besin çeşitliliğinin sağlanmasını sağlar hem de sebzelerde bulunan C vitamini, demirin emilimini artırır.Kavurmayı böyle hazırlayın Ana öğünlerde çok fazla besin tüketiminin önüne geçmek için uzun süre aç kalmayarak ara öğünler yapılmalıdır. Öğün atlanmamalıdır. Bayram ziyaretlerinde çay ve kahve tüketim miktarına dikkat edilmelidir. Etli yemeğin yanında bulgur, ayran ya da cacık tercih edebilir. Geleneksel yemeğe dönüşen kavurmayı hazırlarken, içine tereyağı veya kuyruk yağı eklemek yerine, kendi yağında ve suyunda pişmesini beklemek daha sağlıklı olacaktır. Sindirim sorunlarında bitki çayı için Taze kesilmiş etin tüketilmesi ile ortaya çıkabilecek şikayetlerin giderilmesinde yararlı olabilecek bitki çayı karışımları vardır. Tüketilen et proteinlerinin sindirimini sağlayan enzimin çalışması için uygun ortamı sağlayacak mide asidinin artırılması gerekir (reflü, ülser gibi mide probleminiz yoksa). Bu açıdan yeşil çay, mate çayı ya da nane çayı en uygun tercihler olabilir. Nane ve yeşil çay yağların sindirimi için gerekli safranın salgılanmasını sağlaması bakımından da önemlidir. Safra artışını sağlayabilecek seçenekler arasında biberiye yaprağı ve zencefil kökü de yer alıyor. Çay karışımı içerisine zencefil ve biberiye ilave edilmesi sağlayacağı biyolojik etkinin yanı sıra aromasını da destekleyecektir. Bu gibi çay bileşenlerine papatya çiçeği, rezene ve anason meyveleri gibi bitkisel ürünlerin ilave edilmesi sindirimin kolaylaştırılması bakımından yararlı olacaktır. Hareket edin Formu korumak ve sindirim kolaylığı sağlamak için egzersizin önemini göz ardı edilmemelidir. Günde 30–40 dakikalık yürüyüşler hem enerji harcanması katkı sağlar hem de sindirime yardımcı olur. Bayram ziyaretlerine yürüyerek gitmeyi deneyebilir veya yemek sonrası yürüyüşler yapabilirsiniz. Pişirme yönteminizi değiştirin Etlerin tüketiminin azaltmak için büyük parçalar halinde yemek yerine kıyma, kuşbaşı gibi küçük parçalara ayrılıp, tek pişirimlik miktarlara bölüp, buzdolabı poşetlerine koyularak buzdolaplarının buzluk kısmında veya derin dondurucuda saklayabilirsiniz. Buzdolabında -2 santigrat derecede 1-2 hafta, derin dondurucuda ise -18 santigrat derecede daha uzun süre saklayabilirsiniz. Buzluktan pişirmek için çıkartılan etleri aniden çözdürmek yerine buzdolabının alt raflarına indirerek çözdürün, çözdürülen eti hemen pişirin ve tekrar dondurmayın. Et hazırlarken kullanılan kesme tahtalarını sebze ve meyveleri doğrama işlemi yapmayın. En sağlıklı et tüketim yöntemine gelecek olursak; haşlama, fırınlama ve ızgara yöntemlerini kullanmanız gerekir çünkü kavurma ve kızartma yöntemleri yağ alımınızı artıracaktır. Mangal yaparken dikkatli olun Etlerin kömürleşmemesine dikkat edin. Kömürleşen etler her zaman kanser riski taşır. Ayrıca etin ateşe çok yakın olması B1, B12, folik asit gibi vitaminlerin kaybına yol açar.

Kaynak: Doktor Sitesi

Kategoriler
Sağlık

Neden kendimizi şişkin hissederiz?

Şişkinlik, çoğumuzun karşılaştığı yaygın bir sindirim sorunudur. Neden şişkinlik yaşarız?

  • Aşırı yemek: Büyük porsiyonlar halinde tüketmek veya çok hızlı yemek yemek.
  • Gaz ve Sindirim Bozuklukları: İrritabl bağırsak sendromu (IBS), çölyak, laktoz intoleransı veya diğer gıda intoleransları…
  • Hava Yutma: Sakız çiğnemek, gazlı içecekler içmek veya çok hızlı yemek yemek.
  • Kabızlık: Kalın bağırsakta dışkı biriktiğinde şişkinliğe ve rahatsızlığa neden olabilir.
  • Yetersiz Sindirim Enzimi: Yeterli enzimimiz olmadığında, vücudumuz tükettiğimiz yiyecekleri tamamen parçalamakta zorlanır, bu da gaza ve şişkinliğe neden olabilecek sindirilmemiş maddelere yol açar.

Şişkinlik problemlerini nasıl geçirebiliriz ve nasıl önleyebiliriz?
*Yeterli Sıvı Alarak…

*Farkında Vararak Yemek Yiyin: Yavaşça ve her lokmanın tadını çıkararak…
*Dengeli Beslenin: Sağlıklı sindirimi desteklemek için öğünlerinize meyveler, sebzeler ve tam tahıllar gibi lif açısından zengin yiyecekler ekleyin…
*Probiyotik İçeren Besinler Tüketin: Sağlıklı bir bağırsak geliştirmek için diyetinize yoğurt veya fermente sebzeler gibi yararlı bakteri / probiyotik açısından zengin yiyecekler ekleyerek…
*Düzenli Egzersiz Yapın: Sindirimi uyarır ve şişkinlik semptomlarını hafifletmeye yardımcı olun…
*Yiyecek ve içeceklerinizi not alın ve saat kaçta şişkinlik belirtileri yaşadığınızı gözlemleyin.
*Baklagiller, lahanagiller, soğan ve gazlı içecekler gibi genellikle şişkinliğe neden olan gıdaları belirleyin ve alımınızı azaltın.
*Stres şişkinliği kötüleştirebilir, bu nedenle biorezonans, meditasyon, yoga veya derin nefes alma egzersizleri gibi rahatlama teknikleri bulun.
*Aşırı yemeyi önlemek ve sindirim sisteminizde sorun yaşamamak adına porsiyon kontrolü yapın.

Unutmayın ki, herkesin vücudu, metabolizması farklı çalışır ve bir kişide işe yarayan beslenme modülü bir başkasında işe yaramayabilir. Bu nedenle şişkinlik devam ederse veya şiddetli hale gelirse, daha fazla değerlendirme ve rehberlik için bir sağlık uzmanına danışmak önemlidir.

Kaynak: Doktor Sitesi